Giriş
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(7)

Bir insan ne zaman kibirli olur en çok?

efreet sultan
Ben araba sahibi olduğu zaman diye düşünüyorum. Özellikle bu piyasa şartlarında öne çıkan araba alanlarda büyük bir kibir gözlemliyorum ve bu insanlar kibirlerinin farkında bile değiller.Genel olarak insan değil de Türk halkı olarak da düşünebilirsiniz soruyu. Tanidiklarinizdan örnek de verebilirsin
Ben araba sahibi olduğu zaman diye düşünüyorum. Özellikle bu piyasa şartlarında öne çıkan araba alanlarda büyük bir kibir gözlemliyorum ve bu insanlar kibirlerinin farkında bile değiller.

Genel olarak insan değil de Türk halkı olarak da düşünebilirsiniz soruyu. Tanidiklarinizdan örnek de verebilirsiniz varsa kibirli insanlar.

Kafama takıldı gece gece bu konu.
0
efreet sultan
(19.01.18)
Tipik evlilik delisi hatun kişi ise düğününde takıları her bi yanına takmış oynarken

Erkek ise araba / ev aldıktan sonra arkadaşlara hava atarken

Hatun kişi için : ay falanca da bana yazıyo durumlarında

Erkek kişi için : oğlum her gece ayrı karı hikayeleri içki masasında anlatıldığında


Bi de genel olarak mevduat var ise bankacılık işlemleri anında.
0
isimmisimyok
(19.01.18)
Markette, mağazada vs ürün elinde mağrur bir şekilde kasaya yanlarken çok kibirli oluyorum ben.

"Alabiliyorum bunları bak, param var benim."
0
femme vitale
(19.01.18)
Kendi işini kurup cebi üç beş kuruş para gören adamlar bir anda kibirli oluyor. Çok gülüyorum. Sonra ortamlarda üniversite okumak gereksiz yea falan diyorlar. Sanki yaptıkları işin akademik eğitimle bir alakası varmış gibi.
0
dissendium
(19.01.18)
Küçük insanların küçük istekleri gerçekleşince kibir olur normaldir. İnsanları çok gözünüzde büyütmeyin derim. Altı üstü insan yahu, 7 küsür milyar tane var ve kafadan 6 milyarı ya ahlaksız, ya gerizekalı ya da ikisi birden.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.01.18)
Bir insan en çok kendinde başkasının hayatına karışma hakkını gördüğünde kibirli olur.
Türk halkında bolca görüyoruz ve ne yazık ki çoğalıyorlar.

Örnek:
Dini bütün (dinci değil) bi kadın var bi tanıdığın hısmı.Çevresinde sayılan sevilen biri.
Bi oğlu yurt dışında çalışıyor. Yabancı sevgilisi var. Evlenmelerini asla istemiyor çünkü gelinin domuz eti pişirdiği tencerede pişen yemeği yiyemez(miş)
Gelini var, (o oğlu alkol bağımlısı) gelinin evindeki süs eşyasının mutfağa mı salona mı konulacağına varan konularda fikir beyan ediyor ama yaptırım şeklinde.
Her bayram bayram kahvaltısı onun evinde oluyor. Gelin daha anasının evinde bayram kahvaltısı yapamadı. Çünkü ona göre öyle olması gerekiyor. Doğrusu o.

Bakıyorum oğlan da anası tavırlarında. Her şeyin en iyisini en doğrusunu o biliyor. Bi doktorla tartışmasına şahit oldum aklım şaştı.

Çok da dağıtmadan "balık baştan kokar" diyeyim siz anlayın...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(19.01.18)
Kullandığın araç maddi durumun hakkında en çok bilgi veren şey. Maalesef türk insanı kullandığın araca göre de çok farklı muamele yapıyor, benzincide bile insanların tavırları çok değişiyor iyi bir araçla gidince. O yüzden o kibirin zamanla gelişmesi normal gibi geliyor.

Burası parası olanın cenneti yaşadığı, parası olmayanın süründüğü bir ülke.
0
roket adam
(19.01.18)
işi yüzünden o kadar kibirli olan var ki. hele network vs gibi klasik giyim mağazaların içine bak personeldeki hava yemin ediyorum kimsede yok.

Kadınlar için sanırım yazılım ve makyaj.
0
imelih
(19.01.18)
(5)

Bu size de oluyor mu? Film indirmek izlemek-izlememek

i was made for you
İndirdiğim bir filmi izleyeceksem çok büyük oranda indirir indirmez izliyorum, o film sonraya kalırsa senelerce bilgisayarda duruyor. Uzun süre durduktan sonra açıp izlediğim film çok nadirdir. Böyle böyle bir sürü film birikiyor. İzleyecek bir şey bulamayınca bakıyorum ama hiçbirini açasım gelmiyor
İndirdiğim bir filmi izleyeceksem çok büyük oranda indirir indirmez izliyorum, o film sonraya kalırsa senelerce bilgisayarda duruyor. Uzun süre durduktan sonra açıp izlediğim film çok nadirdir. Böyle böyle bir sürü film birikiyor. İzleyecek bir şey bulamayınca bakıyorum ama hiçbirini açasım gelmiyor. Sb.
0
i was made for you
(19.01.18)
o gun gelir ve internet bir haftaligina kesilirse o izlenmeyen filmler hazineye donusuyor.
0
lifeframe
(19.01.18)
Aynı durum bende de var, geçenlerde madem izlemiyorum sileyim şunları dedim. Silerken elim titredi.
2005ten beri bilgisayarımda olan film varmış.
0
facebook
(19.01.18)
Aynı şey oluyor(du). Buzdolabını açıp içeri mal gibi bakma hissiyatiyla aynı hissiyat.
0
femme vitale
(19.01.18)
Bende de vardı aynı durum ama internet olmayan, olsa bile torrent kullanılamayan bir yerde olunca onlar tek tek paşa paşa öyle güzel izleniliyor ki. Geçmiş ben'e teşekkür etmişliğim var bu arşivci yanı için
0
nickfury
(19.01.18)
aynen öyle oluyor. torrent'e düşer düşmez blade runner'ı indirmiştim. hala bakmadım.
0
mungojerry
(19.01.18)
(11)

Tanıdığınız insanları hayatınızdan çıkarabiliyor musunuz?

nilmiye
Merhaba,29 yaşındayım. Şimdiye kadar hayatıma giren, gerçek anlamda tanımaya başladığım (ne kadar olabilirse, belki de tanıdığım) insanları hayatımdan tamamen çıkaramıyorum. Bir insanı tanımam ve sevmem birbiriyle çok bağlantılı. Sizce bu yanlış bir şey mi?Kimseyle öyle kanlı bıçaklı olaylar yaşayıp
Merhaba,

29 yaşındayım. Şimdiye kadar hayatıma giren, gerçek anlamda tanımaya başladığım (ne kadar olabilirse, belki de tanıdığım) insanları hayatımdan tamamen çıkaramıyorum. Bir insanı tanımam ve sevmem birbiriyle çok bağlantılı. Sizce bu yanlış bir şey mi?

Kimseyle öyle kanlı bıçaklı olaylar yaşayıp hayatımdan çıkarma yoluna gitmedim. Belki de o yüzden bilmiyorum. Ama çok kızsam da, arkadaşlarımı, aşık olduğum insanları, eski sevgililerimi merak ediyorum. Zayıflığını, zorluklarını bildiğim insanları merak etmeden duramıyorum.

Bu belki enayilik, belki gereksiz miktarda empati, belki de merhamet. Gerçekten bunları bir şeyi yüceltmek için de söylemiyorum, anlayamıyorum tam. Ama bazı insanları tekrar hayatıma aldığımda da sanki ben zayıf düşmüş oluyorum, onlar öyle görüyorlar.

Sizin de insanlara böyle baktığınız oluyor mu? Ne düşünüyorsunuz? Vurmayın, konuşalım.
0
nilmiye
(18.01.18)
Çıkarıyorum. Işık hızında hem de. Benim de hayatımdan çıkarmama rağmen arada bir merak ettim insanlar olur ama sonra ne bk yerse yesin, onu ben mi kurtaracağım diyerek işin içinden çıkarım.
0
dissendium
(18.01.18)
Toplu kıyam yapabiliyorum. Çıkarıyorum ve de iyi ki öyle yapıyorum
0
isimmisimyok
(18.01.18)
Çıkarmamak için uğraşıyorum ama olması gereken oluyor sonunda.
0
femme vitale
(18.01.18)
+1
Bende öyleyim ve çıkaramıyorum. Kendileri kendilerini uzak tutunca çıkmış oluyorlar, bana kalsa ölümüne bağlı kalırım herhalde.
0
pavlis
(18.01.18)
çıkarmamak adına yapılabilecek her şeyi yapmışsam ve yine de beni çıkar diye bağırıyorsa kafamın içindeki engelle butonuna basıyorum ve artık duymuyorum.
0
rakicandir
(19.01.18)
çıkarıyorum. çıkarmayınca işler daha sarpa sarabiliyor.
0
dedimmidemedimmi
(19.01.18)
isimmisimyok +1

arada temizlik yapmayınca sanki tüm gereksiz ve atılması gereken bir zaman sonra çöp olmuş şeyleri bir kutuda saklıyormuşum gibi hissediyorum. daral geliyor. atılacakları atıyorum. dönem dönem kesinlikle yapılmalı. her anlamda temizlik insanı rahatlatıyor.
0
naksidil
(19.01.18)
çıkarıyorum. g.tü başı ayrı oynayanları çıkardım, çıkarırım
0
silah taciri
(19.01.18)
çıkartıyorum. karşim senle işim olmaz diyorum.
0
hemsta
(19.01.18)
cayir cayir cikaririm, merak da etmem.
0
e haliyle
(19.01.18)
Genelde beni çıkarırlar , bende dünden rıza olduğumdan sürekli bir sirkülasyon oluşuyor
0
docrivers
(19.01.18)
(35)

25 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım

nihilist at
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..

Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim çöp olmuş..

Daha onlardan da yemek istemiyorum, bu işi de yapmak istemiyorum. Onlar sorun etmiyolar istediğin başka bölüm oku kafana göre biz destek oluruz diyolar ama bu yaştan sonra ne okiyim ben ya bi de üniversite sınavı değişti etti bilgiler gitti..

kusa kusa okudum çalıştım her sınav dönemi sinir stresten mideme ağrılar kramplar girdi, okul arkadaşlarım iş güç peşinde kimi doktoraya başladı ben evdeyim malak gibi duruyorum..

ben de başarılı olmak istedim ben de hevesle okumak istedim, hiçbiri olmadı. Kız arkadaşım dereceyle bitirdi çok seviyordu, ben dönemin belki de en kötü ortalamasıyla bitirdim, az buçuk ingilizcem var başka da bir şeyim yok. lisedeki halim nerede şimdiki nerede..

soru yok ama cevap verin allah aşkına
0
nihilist at
(18.01.18)
aile desteği varsa yurtdışına git.
0
icim urperiyor
(18.01.18)
aile desteği var da öyle bir destek isteyemem utanırım. yurtdışı çok masraflı olur bana harcasınlar istemem o kadar. keşke 18 yaşına tekrar dönebilsem..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
+1 icim urperiyor

yurt dışına çık. sandığın kadar pahalıya mal olmuyor. hatta cepken delik git ki başını çaresine bakabil. ''çok masraflı olur'' işin bahanesi. durumu hiç de iyi olmayan bir aileden gelip çıkmış biri olarak diyorum. insan kendi kendine mazlum edebiyatı yapıyor, çok pahalı olur vs. diye. tembellik, bahane, anksiyete, yapmaya çekinme miksi bu.

kendini beğenmiyor ve değiştirmek istiyorsan aileden dışarı çık ve gerekirse başka işler yapıp kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalış. yurt dışı güzel bir bahane bunun için. herkes yabancı, kimse yok. sike sike yapmak zorundasın.

keşke sağlığım yerinde, biraz da maddi ailevi desteğim olsaydı. bir dakika düşünmezdim kalmayı.
0
çaykovski
(18.01.18)
yurtdışında napacam ki? 3 ay ingilizce kursu ingiltere’de 50.000 liraya geliyor kalmasıyla yemeğiyle, az para mı bu..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
İstediğin bölümü oku. Zor bir şey değil.
0
dissendium
(18.01.18)
Yerinizde olsam sevebileceğim bir yüksek lisans programı bulmaya çalışırdım.
0
inawen
(18.01.18)
turist vizesiyle git. workaway yap. bulaşıkçılık yap, garsonluk yap.

istesen yapacak bir yığın şey bulursun. amerikaya başvur işte, çıkarsa senindir çıkmazsa hiç senin olmamıştır zaten... şu an sağlığım ve vizem olsa cebimde iki bin dolarla gidip iki ayda tüm düzenimi kurardım.

bunlar hayatı öğrenene kadar geçici yapacağın işler. hiç çalışmamışsın mesela, bunların sana ne öğreteceğini tahmin bile edemezsin. öncelikle ''napıyorum ben burada ya'' hissini tatmak bile bambaşka bir şey. bunları tadınca yolun belirginleşiyor zaten. okumakla bir yere varılmıyor gerçekten. o sadece kendini geliştirme yolunda bir araç. ha çok istiyorsan asıl okumak istediğin bölümün yüksek lisanslarına başvur orada. amerika bölüm dışı başvuru kabul etmede esnektir. ortalaman düşükse bir tık düşük kolejlere gidersin, onların feesini de çalışıp ödersin zaten.. çalışmak bir şey değil orada, çalışma iznini/ssn'i vatandaşı bile takmaz. okul rakamlarını da kafanda büyütme, ödenir.

böyle bir şey düşünürsen, bana yazabilirsin. bildiklerimi anlatıp yardımcı olmaya çalışırım.
0
çaykovski
(18.01.18)
Nihilist olmak başka depresyonda olmak başka.
At olmak başka at kafalı olmak başka.

Bahane herkeste bulunur.
Kendi hayatın için başkalarını suçlama.Suçluysalar bile suçlama çünkü bu sadece bugün olduğun kişiye zaman kaybı yaratır.

Umutsuzlanma. Evde oturma. Uykuyla günlerini geçirme.

Kafası çalışan bir iki arkadaşın varsa onlarla buluş. Çözersin.
0
kalemdefter
(18.01.18)
turkiyede ne okudunuz ?

amerikada community college araştır
0
oscar
(18.01.18)
31 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım. Ben kendimde yeniden başlama gücü buluyorsam sen de bulursun. Şimdi "Keşke 25 yaşıma geri dönsem..." hoş mu? :) zaman geçiyor, zaman izafi. Siktiret yani.
0
femme vitale
(18.01.18)
istanbul hukuk mezunuyum.. hukukçuluğu hiç sevemedim, zaten bölüm iğrenç sıkıcı mesleği de görüyoruz etraftan.. diplomam çekmecede duruyor
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
taşaklı bölümmüş, cv referans biraz şişirirsen bir tık aşağı okulda da değil iyi okullarda da master bulabilirsin.
hukuk zaten zor bir bölüm gpa nın düşük olmasına tolerans gösteren okullar var, zaten öğrenciyken ne yaptığına daha çok bakanlar da var.

ilgilendiğin bölüm ne? ne okumak isterdin, bulalım sana bir master program.
0
çaykovski
(18.01.18)
Çaykovski, ilgin için çok sağ teşekkürler..
2.21’le bitirdim, rezalet..
İlgilendiğim alan psikoloji sosyoloji felsefe gibi şeyler.. nasıl master buluruz ki? öyle çat diye bulunur mu?

Edit: Aslında tıp ve mühendislik de ilgi çekici, hukuk dışında hepsini yapabilirmişim gibi geliyor, hukuktan acaip nefret ettim..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
rica ederim. işim gücüm yok, yapabilecek birilerine motivasyon sağlayabilirsem ne mutlu bana.

psikoloji sosyoloji felsefe...

şimdi şöyle söyleyeyim. ben vaktinde psikolojide çap yapmak istedim. sonra bir kaç ders aldım, işin hiç de beni ilgilendirmeyen bir kısmı olduğunu gördüm. akademik psikoloji bana hiç verimli gelmedi hatta biraz kahvehane muhabbeti gibi geldi.
master psikoloji bir işe ne yazık ki yaramaz. doktora da yapmak gerek. ancak öyle hem akademide hem klinikte bir şeyler yapabilirsin lisansı başka olan bir kimse olarak. bunu vakit konusuyla eliyorum şimdilik.

felsefe. bir arakdaşım avrupada felsefe okudu berlinde doktroasını yapıyor. ben de felsefeyle ilgiliydim fakat yaptıkları tam olarak x kişinin felsefesi, kuramı üzerinden bokla oynamak. akademik felsefe tam bir yalan, en azından bence amerikada bu okunmaz.

bu durumda bana mantıklı gelen tek şey sosyoloji. kişinin kendini geliştirmesiyle akademide ilerlemeye çok müsait bir alan.
bu alandan baksak uygun olur mu?

bir de amerikada çok farklı özelleştirilmiş alanlara master var. hani uluslararası ilişkiler değil de mülteci ilişkileri gibi. atıyorum kafadan tabi ama tam nokta atışı bir konuyu ve alanı hedef alan veya daha genel bir dalın daha alt başlığı üzerine programlar var.

senin yapmak istediğin iş ne tarz bir iş olur. akademi seçeneklerinin dahilinde mi? düşündüğün ''şöyle yapsam hoş olurdu'' dediğin, yakın bulduğun bir çalışma alanı var mı?
0
çaykovski
(18.01.18)
akademi seçeneklerim dahilinde tabii..
soruya net cevap veremem de hoş olurdu diyebileceğim bir sürü iş var..

mesela ağaçların içinde, denizin üstünde belki de altında, havada, daha doğrusu doğanın içinde doğayla ilgili bir iş yapmak çok hoş olurdu. tek bildiğim bu. bir de alet kullanarak(cerrahın neşteri, aşçının bıçağı vs) ,hesap yaparak, çok insanla muhatap olmayarak bu tip işler isterdim...
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
Ne yaparsan yap bi yerden başla bence. Durdukça daha kötü olacaksın.
0
femme vitale
(18.01.18)
stajını da yapmamışsın galiba, mesleğin içine girmeden ne olduğunu anlayamazsın hukuk öyle bir şey. okulda gördüğün dersler seni kusturmuş olabilir ama uygulamada belki kendine göre bir şeyler bulursun. sevdiğin bir alana yoğunlaşırsın, birkaç yıl içinde o alanda aranan avukatlardan biri olursun. sana benzer bir süreçten geçip iühf'yi 3 yıl uzatarak bitiren birinden tavsiye, stajını tamamla ruhsatını al, meslek sana göre mi değil mi anca o zaman anlarsın.
0
loser blueser
(18.01.18)
nihilist at

E hocam o zaman naturel tarım diye bir şey var onu yapsanza direkt? Ahım şahım bir para da gerekmiyor onun için. eksisozluk.com ekşi Sözlük’te matematik köyü nickli arkadaş bu işi yapıyor ve nasıl yaptığını anlatıyor. Entryleri nde bir incelersen ve biri aracılığıyla iletişime girersen belki sen de benzer şey yapabilirsin.
0
çaykovski
(18.01.18)
25 yaşımda istediğim bölümü okumaya başladım.
senin gibiydim ancak lise versiyonuydu. zorla istemediğim bi liseyi okuttular üstüne de 3-4 sene okuduğum bölümün mesleğini yaptım. sonra 2 sene yatıp bi yandan sınava tekrar hazırlandım.
benim istediğim bölümün üni sınavı puanıyla çok alakası yoktu yetenek sınavı istediği için o yüzden teorik ders yerine resim çizmeye ağırlık vermem gerekti.

valla istediğin bölümü okuman için hiç de öyle geç değil bu depresifliği üstünden atıp artık her şey için çok geç olduğunu düşündüğün kafa yapısından çıkarsan hoş şeyler olacak.
0
nolmus yani
(18.01.18)
Tek bişi dicem : aynı durumda olup 33 yaşındayım ve 25 olsam hiç durmam 2. Okul okurdum
Hemen yap bunu !
Ben maddi olarak 2. Okula bütçe ayıramazdım imkan varken hemen başla
0
isimmisimyok
(18.01.18)
Hazırlan, çalış, özel ders al ve İlgilendiğin alanlardan birini -psikoloji sosyoloji felsefe gibi- boğaziçi üniversitesinde kazanmaya uğraş. Benim de içimde kaldı. Benim yerime de okursun:)
0
koola
(18.01.18)
her şeyden üniversiteye kadar aynıyız bölüm farklı :)
0
nodrama
(19.01.18)
ales puani kasip YLSY'ye basvurabilirsin.
0
kimsesiz kimse
(19.01.18)
Avukat olma, biraz İspanyolca öğren gir Zara'ya mağaza müdür ol yükselirsin sonra. Tabii bunu örnek olarak verdim birçok şey yapılabilir bölümünle alakasız.

Ben de iki tane adı güzel okul bıraktım, senden biraz daha gencim, Fransa'ya gitmeye çalışıyorum, psikolojiyi okuyacağım gidersem. Asıl istediğim bu mu? Yoo ama maksat hem yurt dışına gitmek hem de az çok ilgim olan bir şeyi okumak. Bu sene gidemezsem seneye kesin giderim, o bir senede de girer bir yere çalışırım herhâlde bilmiyorum. Senin gibi çok insan var yani onun için anlattım.
0
i was made for you
(19.01.18)
Ne istediğinizi bilmiyorsunuz, temel sıkıntınız bu.

Ailenize hukuk okumak istemediğinizi söylediğinizde alternatif ne okumak istediğinizi söylüyor muydunuz? Öyleyse o istediğinize yönelebilirsiniz. Değilse ailenizi suçlamayın.

Psikoloji, sosyoloji, felsefe demişsin. Bu bile karambole bir cevap.

Kısacası ne istediğini net bulmaya çalış. Hala bulamazsan en iyisi bir yerden başlamaktır. I was made for you doğru demiş, ben senin yerinde olsam meslek hayatına girerdim zira okuyacağın ikinci bölüme de böyle tepki vermeyeceğinin garantisi yok.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(19.01.18)
Bence çalış.Boş ver okulu ..
0
sorunvar
(19.01.18)
yurtdışı konusunda parayı dert ediyorsan avrupa düşün, hem ilgilendiğin alanlarda iyi okullar var hem de okullar ücretsiz gibi bir şey. üstelik bir sürü burs var, dad yi araştır. kaldı ki misal berlinde hem okuyup hem çalışabilirsin türk şehri gibi. ingilizce programlar da vardır, ama otur bir sene almanca çalış hakkaten hevesliysen.

hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine. fakültedeki ezber sınavlardan tiksinmiş olman hukuku sevmediğin anlamına gelmez. hukuk çok kapsamlı bi alan, felsefesi de var sosyolojisi de. felsefe sosyoloji seven bir insan hukuku da sever. fakültedeki hukuk felsefesi ve sosyolojisi dersini de düşünme bunları okurken :)

almanya konusunda niyetlenirsen mesaj at, programlar hakkında yardımcı olurum. ulaşması çok zor şeyler değil bunlar, ama içine girdikten sonra ne yaparsan yap yine çok çalışman gerekecek.

ayrıca türkiyede istediğin bölümü okuyacaksan da ailene yük olmak zorunda değilsin. hem çalış hem oku. yaşın bitirdiğinde problem olmaz çünkü hukuk diploman da ister istemez işine yarayacak, cvni dolduracak hangi mesleği yaparsan yap.
0
skayas
(19.01.18)
“hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine”

abi hukukçu olmak şerefsiz olmak demek bu devirde, kimse sevmiyo herkes şerefsiz ahlaksız gözüyle bakıyor, insanların bakışı beni çok soğuttu sözlüğe avukat başlığı altına bakınca bile tanımadan etmeden ne küfürler hakaretler saydırmışlar.. ayıptır abi böyle iş mi olur zaten depresyonla anksiyeteyle boğuşuyorum bir de böyle şeyler bana çok ağır geliyor.. geçen bir ortamdaydım hukukçu olduğumu duyan dört kişi de saldırmaya başladı yok şöyle olurlar yok böyle paragözler yok hukuk olmayan memlekette saçma iş yapıyolar yok antipatikler ahlaksızlar vs vs ne biçim salladılar. ama sen üstüne alınma vs.. alınıyorum abi dedim ben de.. alınıyorum yani, neyin nefreti bu anlamıyorum..
0
🌸nihilist at
(19.01.18)
etraftaki insanlarin cahil cahil sacmalamalarini umursamamayi ogrenecek yasa gelmissiniz aslinda.

oyle kariyer yapacam, en mudur olacam, head of ceo olacam gibi bir derdiniz yoksa, girin devlete bir memuriyete. Sabah git, oglen adliyeye gidiyom ddiye cik, macka parkina git. hafasonu bos, gez dolas. 4'te isten cik, kurslara git neyi ogrenmek istiyorsan.
0
jimicik
(19.01.18)
psikoloji-sosyoloji ile ilgilenmene engel değil hukuk geçmişin.Hatta farklı bir disiplinden gelmen avantaj bile oluyor çoğu zaman.Bardağın dolu kısmına bak.Farklı bir bakış açısı getirmiş olursun yapacağın işlere
0
turkuaz
(19.01.18)
istediğin bölümün yüksek lisanslarına seri başvuru yap. güzel bir niyet mektubu hazırla, ottan boktan üniversiteler dahil her yere başvur.

25 yaş hiçbir şey için geç değil.
0
babilbaligi
(19.01.18)
Çalışma hayatıma 27 yaşında başladım. Tavsiye şu an için veremem, durumlar farklı fakat kendini kötü hissetme sadece. Yavaş yavaş da gerçekleşmedi yani birden işe girdim ve arkası geldi.
0
awareim
(19.01.18)
Ne istedigini bilmiyorsun. Ben de hukuk mezunuyum ve ben de hala ne istedigimi bilmiyorum. Okuli nefret ederek okudum. Ilk gunden burada olmamaliyim dedim ama tekrar sinava hazirlanmaya cesaret edemeyip koyverdim. Nefret ede ede okudum. Kafam hep bulanikti. Sonra staj yaptim yine nefret ettim. Staj bitince sansim yaver gitti ve iyi bir patronum oldu. Isi kitabina gore yapan, meslegi cok seven, heyecanli ve ahlakli biri. Calistikca ve insanlarin sorunlarini cozmeye basladikca isimi sevdigimi fark ettim. Bazen dellenip kafama sicayim dedigim oluyor tabi ama genel olarak mutluyum.

Baskalarinin meslek hakkinda atip tutmasina aldirma. Yozlasma bir tek hukukcularda degil tum toplumda var. Isini duzgun yapan insan sayisi cok az. Ben artik onlara yav he he diyorum. Sen de oyle yap. Baskalarinin dusunceleri senin hayatin icin belirleyici kriter olmamali. Muhtemelen aksini dusundugun icin bu bolumu sectin ama unutma millet olarak baskasini yermeye bayiliyoruz. Fiilen calisiyor olsan sen de muhtemelen adliyedeki memurlarin allah belasini versin falan diye gezerdin. Her yerde her zaman istisnalar vardir bunu unutmamak lazim.

Benim tavsiyem ise girip bir sans daha vermen yonunde olacak. Kendi deneyimimden yola cikarak soyluyorum bunu.

Eger boyle de olmazsa baska seyler denemekte fayda var. Ben fakultenin 5. Yilinda girip bir yerde baristalik yaptim. Yok bu degilmis dedim mesela. Isin icine girmeden ogrenemiyorsun gercegi.
0
rusyalı kozmonot
(19.01.18)
aşçılık kursu vb. ilgi alanına yönel, gencecik adamsın.
0
Apocalypse
(19.01.18)
benim avukat istanbul hukuk mezunu 12 yıl çalıştı sonra ben marangoz olucam dedi mesleği bıraktı. insan marangoz olucam derken böyle tahta at, aslan, gemi falan yapar değil mi? yok bu eleman ben mutfak dolabı yapıcam dedi. şu an kendisi mutfak dolapları yapıyor lşte masa falan. öyle mutlu ki oturup konuşmaya başla sana 5 saat mutfak dolaplarını anlatsın. sonra soluklanıp masalara geçiyor.

yani try try try and try again you will find your luck.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.01.18)
(4)

ne yapabilirim? çalışmak/rahatsızlık

çaykovski
selamlar,kasım ayında işte düşüp ayağımı kırdım. bir buçuk ay kadar alçıda kaldı ayağım. şimdi kemik iliği ödemi ve ganglion kisti var. doktor tam istirahat ilaç ve hiperbarik oksijen tedavisi önerdi.bir yandan uzun süredir çalışmıyorum. maddi sıkıntılar çekiyorum. babamın yaşı çok geçkin ve takside
selamlar,

kasım ayında işte düşüp ayağımı kırdım. bir buçuk ay kadar alçıda kaldı ayağım. şimdi kemik iliği ödemi ve ganglion kisti var. doktor tam istirahat ilaç ve hiperbarik oksijen tedavisi önerdi.

bir yandan uzun süredir çalışmıyorum. maddi sıkıntılar çekiyorum. babamın yaşı çok geçkin ve takside çalışıyor. iyi bir insan olduğu için pek kazanamıyor, 12 saat çalıştığı için çok yoruluyor ve yollarda yaşadığı stresin haddi hesabı yok. bir kaç sene içerisinde bir sürü sağlık problemi yaşadı ve gözle görülür bir şekilde çöktü, yaşlandı.


şimdi babama yük olmak istemiyorum. annemden zaten para almıyorum. ben evde ne yapabilirim? uzun zamandır böyleyim, artık bir şekilde kazanmam gerek. iyileştikten sonra iş arama faslı zaten beni yeterince düşündürüyor. fakat o aşamaya geçmeden şu anda az buz kendimi karşılayabilmem lazım.


bilgi sinema tv mezunuyum, son dönemimi amerika'da burslu okudum. ingilizcem çok iyi, yayın evi ve dergi tecrübem de mevcut. metin çevirisi yapabilirim. photoshop'tan çok iyi derecede anlıyorum. yine kurgudan, adobe premiere'den de iyi derecede anlıyorum.

alçım çıktıktan sonra çalışırım diye normal işler arıyordum fakat şu an ne yazık ki yine eve dönmüş durumdayım ve kayıbım... ne yapacağımı bilemiyorum artık. neler yapabilirim bu donanımdaki bir insan olarak sizce? önerilerinizi bekliyorum.
şimdiden teşekkürler.
0
çaykovski
(18.01.18)
Kendine bu kadar yüklenme bence. Iş bulunur ama giden akıl sağlığı yerine gelmiyor. Moralini yüksek tut, bol bol film izle mesela. Kendini geliştirmek için.
0
femme vitale
(18.01.18)
@ femme vitale teşekkür ederim moral için :) fakat uzun süredir sinema mezunu olarak izlemediğim bütün filmler, diziler, avrupa yakası da dahil her şeyi tükettim. giriş düzeyde fransızca bile öğrendim hatta :) durun size linkini vereyim çok güzel anlatıyor, bir gün öğrenmeyi düşünürseniz; www.youtube.com

alçım çıkmaya yakın iş aramaya başladım. her şey normale dönecek ve akışa devam edeceğim diye düşündüğüm için hemen araştırmalara, haber salmalara koyuldum. nitekim elim çok boş döndüm. bırakın iş bulmayı, başvuracak ilan bulmak bile çok zor. bu yüzden çok endişeliyim. bir an evvel maddi açıdan toparlanmam kimseye yük olmamam lazım. ve düzeldiğimde bile imkanlarımın kısıtlı olduğunu bilmek beni çok düşündürüyor. o yüzden şimdiden bir şeyler kovalamak istiyorum.

çeviri ve photoshop işlerinde bir şeyler yapabileceğime inanıyorum aslında. belki buradan bu işlerle ilgilenen arkadaşlar görür de yönlendirebilir diye düşündüm.
0
🌸çaykovski
(18.01.18)
bionluk.com

şu siteye bir baksanız
0
oscar
(18.01.18)
Çaykovski Facebook çevirmenler, çevirmen dayanışma gruplarına uye ol, bir de proz var. Yurtdışındaki çeviri bürolarına da gönder. Hatta en çok onlara gönder.
0
geçerkenugradım
(18.01.18)
(6)

depresyondan ölmek

dafuq
dolores oriordan ölümünü biliyorsunuz. uzun süredir depresyon vb sorunları varmış. ölümü ile ne kadar ilgilidir? psikolojik rahatsızlık vücutta bu kadar büyük hasara yol açabilir mi? yoksa intihar etti de söylemiyorlar mı?
dolores oriordan ölümünü biliyorsunuz. uzun süredir depresyon vb sorunları varmış. ölümü ile ne kadar ilgilidir? psikolojik rahatsızlık vücutta bu kadar büyük hasara yol açabilir mi? yoksa intihar etti de söylemiyorlar mı?
0
dafuq
(17.01.18)
Konuyu net bilmiyoruz ama depresyon tedavi edilmezse bedendeki yanlımaları ağırlaşan ve intihar bile ettiren bir rahatsızlık. Ya tedavi görmedi ya da eksin ve/veya yanlış tedavi gördü. Ölümüyle ilgisi varsa bu şekilde olabilir bence.
0
yaren
(18.01.18)
Bipolar oldugunu okudum ben dr. Bu durumda depresyon donemleri cok agir geciyor ve daha kronik bir durum oluyor.
Ama neden oldugu bilinmedigi icin baska bir hastalik mi bilemiyorum.
3cocugu olmasi sebebiyle onlarin iyiligi icin ayrintilar verilmiyor olabilir.
0
red g
(18.01.18)
Bununla doğrudan alakalı değil ama şunu araştırabilirsiniz: broken heart syndrome.
0
inawen
(18.01.18)
psikolojik rahatsızlık vücutta bu kadar büyük hasara yol açabilir mi?

Evet, açabilir. Zaten var olan fiziksel bir rahatsızlığı daha da ileriye taşıyabilir. Moralsizlik bile tedavi sürecini olumsuz etkilerken depresyonu düşünün bir de.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(18.01.18)
Kronik depresyon hastasıyım 15 senedir. Fakat sapasaglamim. Belki orta yaşlarda daha yıkıcı etkileri oluyordur, bilemiyorum tabii.
0
femme vitale
(18.01.18)
psikoloji çoğu hastalıkta büyük bir etken. depresyonda ölümcül olmaz ama kronik herhangi bir hastalığı çıkartıp tetikleyebilir. kanser,kalp hastalıkları vs.
0
mikahakkinen
(18.01.18)
(3)

Yaşam koçu ile psikolog arasında ne fark var

brad pitt
Bi de, şunu yap böyle yap diyen koç mu? Psikoloğun işlevi ne, arkadaş olmak mı?
Bi de, şunu yap böyle yap diyen koç mu? Psikoloğun işlevi ne, arkadaş olmak mı?
0
brad pitt
(17.01.18)
Yaşadığın problemleri bilimin ışığında değerlendirip çözüm sunan psikolog, "aslansın,kaplansin" diyen yaşam koçu oluyor.
0
femme vitale
(17.01.18)
Emekli olmus, cani sikilmis,kendine yeni ugras arayanlarin vs ay ben bi sunu yapayim ya diyen yasam kocu
Lisans uzerine yuksek lisansini yapmis, yillar suren terapi egitimlerinden gecmis, yine yillar suren supervizyonunu tamamlamis, kendisi de terapi surecinden gecmis olan da klinik psikolog/ psikoterapist.
Yasam kocu ne der bilmem, ne dedigini kendisi bilir mi onu da bilmem.
Psikologun gorevi arkadas olmak degildir. Yasamini zorlastiran, yasam kaliteni dusuren, islevselligini bozan vs durumlar karsisinda bunlarin sebeplerini inceleyen, basa cikma stratejilerini degerlendiren, daha islevsel hale gelebilmesi icin neler yapman gerektigini kesfetmene yardimci olan.
Yasam kocunun onunden gecme; psikotetapiste git, onun da egitim ve calisma alanlarini arastirarak git
0
siestaa
(17.01.18)
Bi de sunu yap bunu yap diyosa sayet, sen kim kopeksin cok afedersin cevabini alacak olan da yasam kocu
0
siestaa
(17.01.18)
(3)

Varoluşçuluğu en kısa şekilde açıklamak

neil manke
varoluşçu yazarlar okurum, varoluşçuluğun ne olduğunu biliyorum ama kelimelere dökmek imkansız geliyor çok derin bir konu olduğu için. en kısa şekilde nasıl açıklarsınız?
varoluşçu yazarlar okurum, varoluşçuluğun ne olduğunu biliyorum ama kelimelere dökmek imkansız geliyor çok derin bir konu olduğu için. en kısa şekilde nasıl açıklarsınız?
0
neil manke
(16.01.18)
Dünyaya firlatilmak?
0
femme vitale
(16.01.18)
sartre tarafından 20. yüzyılda kuramlaştırılmış olsa da, kökenleri sokrates'e kadar dayanan ve temel amacı varoluşun amacını sorgulamak olan dünya görüşü. her filozofun farklı önerileri olduğu için bundan sonra daha spesifik tanımlar yapmak gerekir, o yüzden bence en genel tanımı bu.
0
theseachange
(16.01.18)
Her kavrama anlam yüklemeye eğilimli olan bilincin anlamlandıramadığı var olma durumu.

(bkz: )emil cioran
(bkz: )albert camus
(bkz: )jean paul sartre
0
justafkindream
(16.01.18)
(4)

zamanla kriterlerin değişmesi

yarey
eskiden kısa boylu ve balık etli kızlardan hoşlanırken şimdi uzun boylu ve zayıf kızlara ilgim arttı. keşke şöyle bir hatunum olsa diyorum at gibi.uzun kızları eskiden erkek gibi görüyordum ama güzeli de güzel oluyor ha, kuğu gibi <3sizin de zamanla değişti mi böyle kriterleriniz?
eskiden kısa boylu ve balık etli kızlardan hoşlanırken şimdi uzun boylu ve zayıf kızlara ilgim arttı. keşke şöyle bir hatunum olsa diyorum at gibi.

uzun kızları eskiden erkek gibi görüyordum ama güzeli de güzel oluyor ha, kuğu gibi <3

sizin de zamanla değişti mi böyle kriterleriniz?
0
yarey
(15.01.18)
Zamanla cinsel yönelim bile değişebilir :p
0
femme vitale
(15.01.18)
zamanla beğeniler tabi ki de değişir.
her an herkes değişebiliyor,fikir,düşünce,yaşam.
sıkıntı yok yani.
bi bakmışsın 5 sene sonra çok daha farklı kızlardan hoşlanmaya başlamışsın.
0
red hot chili
(15.01.18)
liseye kadar sarışın seviyordum, dizi-film izlemekten herhalde. 4 seneye yakın, sarışın bir çocuğa aşıktım, platonik. 26 yaşındayım, sarışınlara karşı hiçbi ilgim yok artık. türkiye'de ne sarışını zaten ahshfdf
0
nice tnetennba
(15.01.18)
eskiden fiziki özellikler çok önemliydi bana.

şimdi o fiziki özelliklerin zıttı insanlar bile beni çekebiliyor ama bunun üstünde kişiliğe tav oluyorum önce.
0
passion rules the game
(15.01.18)
(6)

Soğuk algınlığı belirtileri ilk çıktığında alınması gereken ilaç?

grrrrrrrrrr
Böyle bir ilaç/ilaçlar vardı sanki hastalık tam gelişmeden kullanılınca çok iyi geliyordu falan?
Böyle bir ilaç/ilaçlar vardı sanki hastalık tam gelişmeden kullanılınca çok iyi geliyordu falan?
0
grrrrrrrrrr
(15.01.18)
immuneks, redoxon, bol limon portakal. bunlar çok çabuk toparlıyor.
0
evde liyakat kalmamis
(15.01.18)
Nurofen
0
femme vitale
(15.01.18)
Sambucol. İlaç değildir ama hastalıktan kurtarır.
0
catch the arrow
(15.01.18)
kesinlikle umca. direkten döndürme garantili.
0
alperz
(15.01.18)
propolis - sprey
0
SiyamkedisiZorro
(15.01.18)
Umca, imuneks?
0
buff
(15.01.18)
(16)

Kendimi çok aptal ve yetersiz hissediyorum.

m e b
Şu hayatta genel olarak hiçbir başarım, kayda değer hiçbir meziyetim, yeteneğim veya beni bir konuda ileri götürecek bir yönüm yok. Ot gibi geldim, ot gibi yaşıyorum ve ot gibi ölüp gideceğim. Okuduğum okullar da bitirdiğim bölüm de dahil buna. Özellikle işsizlik beni psikolojik olarak çok yıpratıyo
Şu hayatta genel olarak hiçbir başarım, kayda değer hiçbir meziyetim, yeteneğim veya beni bir konuda ileri götürecek bir yönüm yok. Ot gibi geldim, ot gibi yaşıyorum ve ot gibi ölüp gideceğim. Okuduğum okullar da bitirdiğim bölüm de dahil buna. Özellikle işsizlik beni psikolojik olarak çok yıpratıyor. Kendimi diğerlerinden ayıracak, beni bir adıma götürecek başarım, deneyimim yok. En son banka sınavına girmiştim gişe memurluğu için, bugün o açıklandı. Sonuç yine hüsran. Bu hislerimi daha da pekiştirdi. Halim böyle olunca ne okuduğumdan, ne yediğimden ne de uyuduğumdan bir şey anlıyorum. Ot bile ekolojik denge açısından daha faydalı bir varlık gösteriyor benim yaşantıma göre. Tek istediğim keşke hiç doğmasaydım...

Neyse, biraz iç dökmek istedim. "Nasıl kurtulabilirim?" gibi soru sormayacağım, çünkü biliyorum ki bazı şeyler nasıl geldiyse öyle gidiyor. Siz böyle bir durum yaşıyor musunuz?
0
m e b
(11.01.18)
Yıllardır böyleyim. Yılbaşı gecesi intihar planları yaparak geçti Hatta. Hayatımdan umudu kesmiştim. Bir gün oturdum, İki film üst üste izledim. Tamam ya, dedim, benim zaten en başından beri yapmak istediğim şey buydu. Akıntıya karşı yuzuyormusum. Öğretmenim, 30 yaşındayım ama bu sene üniversite sınavına girip sinema okumaya karar verdim. Çünkü cidden senin de söylediğin gibi elimde avucumda bi şey yok. Dolayısıyla kaybedeceğim de bi şey yok.

Yani bir tutkun varsa ona tutun Yoksa zilyon sene çıkamazsın depresyondan. O ölü toprağını atamazsın üstünden.
0
femme vitale
(11.01.18)
zamanında bende işe yaramıştı umarım senin için de güzel şeylere neden olur "ayağını sıcak tut, başını serin, kendine bir meşgale bul, düşünme derin derin" sevgiler
0
rhoda
(11.01.18)
belki de oylesindir.
0
purple rain
(11.01.18)
hocam senin gibi insanlar genellikle bi konuda acayip yaratıcı ve başarılı oluyor, sanırım sen bunu keşfetmemişsin henüz.

işsizlik psikolojisi berbat bişey bende de var bu.

ben oyalanmayı tercih ediyorum.
0
killerbee
(11.01.18)
Sizin durumunuzdaki bir insana bunu kabul ettirmek kolay olmayacak ama kesinlikle hissettiğiniz gibi değilsiniz. Aksine siz yeterli ve akıllı bir insansınız. Önce bunu hatırlayın. Klasik bir hikaye vardır balıkları kavağa çıkma meziyetlerine göre değerlendirirsek onları başarısız görürüz ana temalı. Muhakkak sizin de iyi olduğunuz bir alan var. Herkes başarıyı kavakla ölçüyor diye kendinizi yetersiz bulmayın. Balık olmaktan usanmayın. Kendi alanınızı er ya da geç bulacaksınız.
0
nifak tohumu
(11.01.18)
Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin. Bu sözü hatırla kimse mükemmel değil imrenek baktığın yerlerde de ne acılar var. Mücadeleye devam...
0
Fritz-X
(11.01.18)
ben de böyleyim.
0
pinkpeony
(12.01.18)
Beni anlatmissin. Yalniz degilsin.
0
yarey
(12.01.18)
@fritz-x +1
o hitlerin gizli silahi degil miydi bu arada?
0
imnotsureabout
(12.01.18)
hepimiz öyleyiz panpa.
0
skayas
(12.01.18)
dostum bu evrelerden zaman zaman geçmiş biri olarak bir şeyler yazmak istedim.

ben bu işin çözümüne kendimi kabul etmekle başladım. o lanet instagram. o lanet facebook var ya. hah işte onlar, senin kendi kendine farketmen gereken "özel" kabiliyetlerini alıp götürüyor. yerine sixpackli adamlar, 500 iq lu norveçliler koyuyor. gerçekten basit bir insan olabilirsin. bu gocunulacak bir şey değil, sahip olduğun "normallik" algısını değiştirmeye çalış. büyük alimlere düşünürlere yönel. hepsinin külliyatına sahip ol demiyorum. benim görebildiğim hepsinin gerçekten egolarını yakıp kül etmiş insanlar olması. ihtiyaçların azalırsa sahip olmak isteyeceklerin de azalacak, dolayısıyla elindekilerle mutlu olmayı öğreneceksin. ne konuştum amına koyim ya. neyse. kal sağlıcakla.
0
spalm
(12.01.18)
bugün batarsa güneş yarın yeniden doğar
0
regardless of what they say
(12.01.18)
@Fritz-X ; yorumun için kendi adıma teşekkür ederim.


@ m e b;
aynısı bende de var, iki senedir geçemediğim ingilizce sınavı var lanet olası döktüğüm parayla pasaport alıp avrupa turu yapardım en ucuzundan öyle diyim hesabı sen anla..

halavazgeçmedim inat başarısız olmak da bi sonuç, yenile yenile kazanacaksın.

ismini vermek istemediğim yani nickini vermek istemediğim biri var, hiç tanımıyorum adınıdahi bilmiyorum iki satırmesaj yazıyor nasıl deşarj oluyorum anlatamam. o kadar destekleyici konuşuyor ki, sanki yanıbaşımdan biriymiş gibi.

daha pozitif olmaya çalış. pes etme.
0
antik depresan
(12.01.18)
Ahan da ben, daha iki gun once "Vallahi malim" diye agalyip panikten butun gun bilgisayar bis yapamayip rezil oldum. Bugun onu toparlamaya calisiyorum hala. Mayis'tan beri boyleyim, yeni yeni toparliyordum. 4 gundur yine dagittim. Var ya, yer yarilsin ya da gorunmezlik yapan pelerin versinler, kimse beni goremesin, bulamasin, herkes beni unutsun istedim bir donem. Hala da kalici bir cozumdense bunun daha guzel geldigi zamanlar oluyor. Olme hevesim ya da oyle bir niyetim yok; nefes almak gibi asiri sevdigim bir aliskanligim var.

Senin yasadigin durum sadece sana ozgu bir durum degil. Statunle de alakali degil. Eskiden danismanlik yaptigim bir part time is vardi; calistigimiz buyuk bir holdingin gecesinde koskoca holdingin CEO olmasa da buyuklerinden biri icip icip "Ben beceremiyorum bu isi. Iyi degilim yeterince, cok yetersizim, cok gerizekaliyim. Bir gun herkes ne kadar kotu oldugumu anlayacak diye odum kopuyor" deyip muzikle sallanmaya basladi. Biz mavi ekran verdik, cunku adam bildigin dupeduz basarili. Ayni gun adamla calismisiz, super performans gostermese de rezil olacak, eziklenecek bir calisma gostermedi. Bir sure adama bakip "Allah Allah, hic derdi yok herhalde" dedik. Meger adam aylardir bunun yuzunden depresyondaymis. O adam kadar basarisiz olmak icin neler vermezdin, degil mi?

Simdi bu durum sana biraz salaca gorunmus olabilir. Sonucta adam hayvan gibi basariliyken miziklaniyor. Nereden baksan simariklik gibi ama ayni sey senin icin de gecerli. Hani, adamla aranizda bir miktar insan vardir para ya da unvan olarak olarak ama senin de altinda milyonlarca insan var. Onlar da senin universite okumus olmana bakip "Oha lan, universite okumus. Bir de basarisizim diye agliyor" der.

Bana psikolog boyle dedi. Bunu hatirlatti. Benim isime yaramadi, "Bana ne onlardan. Ben istedigimi ve ugrastigimi beceremiyorum, boyle de olmuyor. Ayrica bircok insan da benim yapamadigimi yapiyor" dedim. Bu sefer "Her insanin yetenekleri, sinirlari, potansiyeli farkli. Karsilastirma kendini" dedi. Ben de "Acik acik yetersizsin onlara gore diyemiyorsunuz da; acik acik limitler var, potansiyel, yetenek mi diyorsunuz" dedim. "Hayir, bazilari icin kolay olan senin icin zor olabilir" dedi. Sonra uc seans daha "Ama tabii potansiyeller de var" kisir dongusunden sonra psikiyatr/terapiste attim kendimi. Buyuk olasilikla benzer bir durumda oldugunu tahmin ediyorum, o yuzden kesifte isine yarar belki. Kadina "Bu hissettigim anksiyete mi bilmiyorum ama neyse bu, sirtimda dev bir suluk gibi. Zaman icinde kanimi eme eme agirlasti, yordu ve bir saniye beni yalniz birakmiyor. Gittigim her yere bu sulukle gidiyorum. Arkamda oldugunu biliyorum ama kurtulamiyorum. Siki siki yapisti, cikarmaya calistikca daha da yapisiyor. Ben de ugrasmaktan vazgectim, yanimda gezdiriyorum". Kadinin gozleri iri iri acildi "Bu anksiyete degil, bu bir" dedi. Sonra da durdu "Bu hissettigin utanc." dedi. Sonra da bu benzetmeyi kitabinda kullanmak icin izin istedi. "Bu tipik bir utanc tanimi. Utanc ruhun yada vucudun batakligi olarak tanimlanir kitaplarda. Senin de suluk demen buna cok guzel uydu; cunku suluk de bataklik gibi ne kati ne sividir, tutamazsin, bas edemezsin, yutar" dedi. Bu sekilde en azindan literature bir benzetme kazandirmis oldum, benim isime yaramasa da. Sonra da daha once dinledigim bu kadinin konusmasini onerdi.
www.ted.com

Bu his yuzunden "Nasil baslarsa boyle gider" gibi bir izlenim hakim, cunku gittigin her yerde pesinde ve seni birakmiyor. Savasmaya calistikca o daha guclu geliyor ve sen batsan o batmaz gibi. Cunku "kurtulmak" yanlis kelime. Bununla savastigin surece sen kaybedersin, senin savasmandan ve caresizliginden besleniyor zaten. Yarayi kasirsan daha fazla kanar ama iyilesirken de kasinir, bu da oyle bir yara. Aradigin kelime kabullenmek ama boyle gonulsuz kabullenmek degil, sahip cika cika, gurur duya duya kabullenmek.

"Bununla bas etmek icin ilk adim, duygunun utanc oldugunun farkina varmak ve bazi egzersizlerle onu beslememek" dedi bana terapist baci. Bu egzersizler grubuna ve bu ugrasiya da ozsefkat deniyor.

Ornegin, ayni durumda bir arkadasin olsa nasil davranirdin? Sana gelse ve dese ki "Ben is bulamiyorum, kendimden tiksindim", ona ne derdin? Arkadasa, aileye gosterecegimiz sefkati kendimize gosteremiyoruz, ustune bir de kendimizi cezalandiriyoruz. Bu arada kafayi dagitmak icin sacma isler yapabilirsin ya da "Butun gun yataktayim zaten, daha ne sefkati gosterecegim" diyebilirsin. Bunlar sefkat gostergesi degil. Bunlar gercegi dusunmemeye calisma, kendini olaylama, utancla yuzlesmeme aktivitesi.
Ozsefkati su kardesim cok guzel anlatmis
www.youtube.com

Hazir madem evdesin, ozsefkat konusunda arastirma yaparak ve kendine aktif sekilde ozsefkat gostererek biraz daha degisik duygulara girebilirsin.

Ya bu arada sen ne guzel Ispanyolca calisiyordun, o ne oldu?
0
aychovsky
(12.01.18)
@meb, seni bildim bileli bu havadasın. Bence sana bir dönüm noktası lazım, iş bulsan çok daha iyi olacakmışsın gibi geliyor bana.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(12.01.18)
Bunu ben de yaşıyorum. Viktor Frankl diyor ki yaşamını anlamlandıramayan birey, keyifli şeylerle oyalanır (dikkatini dağıtır)

Bu kitabı okumanın öneririm : insanın anlam arayışı

Kitapta yazarın toplama kampındaki yaşamını dinliyoruz. Kurtulanların fiziksel olarak en güçlüler olanlar arasından değil ama daha ziyade yaşamını anlamlamdıran yani zihnine ben buraya gidiyorum diyen kişilerden çıktığını söylüyor. Örneğin yazar kendisini buradan kurtulacağım eve döneceğim, eşimle tekrar bir araya geleceğim gibi motive ediyor.

Aşağısı benim yorumum.

Yaşamı anlamlandırmak derken, bir amaç edinmekten ve hayatta kendine kendi gözünde yer edinmekten bahsediyor bence. Bu bazen dışarıdan çok önemsiz bir şey de olabilir. Kişinin kendisi ve kendisini nasıl gördüğüyle ilgili. Uç bir örnek verelim. Her gün iki çocuğun yaşamlarını iyileştirdiğini ve dinyayı daha iyi bir yer yaptığını düşün. Hayat senin için anlamlıdır.

Başka senaryo. İşinde iyi şeyler yapmayı hedefliyorsun. Bir yandan ailenin direği olup her koşulda tüm gücünle bir arada tutmaya çaba sarfediyorsun. Çocukların geleceği ve eşin ile birkaç hobin ve akraba/arkadaşın arasında dönüyor hayat. Bu da birçok insan için okdukça yeterli.

Başka senaryo. Ressamsın. İşini çok seviyorsun. Ressam olarak doğduğuna inanıyorsn. Yıllar kısa gözüküyor gözüne. Günlerce evden çıkmıyorsun. Kendini işinde ya da hobinde diyelim kaybetmişsin.

Yahut belki de en sağlamı geliyor. Kişinin inanç dünyası. Varlığını temellendiriyorsun. Bu seni normalde başa çıkabileceğini düşünmediğin şeylere dayanmanı, onu farklı gözlerle yorumlamanı sağlıyor. Tüm hareketlerinde dinin esaslarını göz önüne alıyorsun. Bence insanın içinde yaratıcıya sığınma ihtiyacı da var. Bu taraftan da doyuyorsun. Ben kimim niye buradayım sorularına yanıt buluyorsun.

Eğer kendine rol veya hedef biçmeden yaşarsan her şey anlamsız geliyor. Kendini kibrit çöpü gibi hissediyorsun. Başa çıkmak için kimi kendini cinselliğe veriyor. Alışveriş bu iş için biçilmiş kaftan. Alkolle rahatlayan var. Maç (aidiyet), konser, sinema, tiyatro, kitap, tatil, parti ile gerçeklerden bir parça uzaklaşarak rahatlamayı seçeni var. Bazısı da ben bu sorunu çözeceğim. Yer ve anlam bulacağım bu hayatta diyor.
0
EasyTiger
(12.01.18)
(7)

İnternetteki/ekşideki insanlar neden her şeye nefret kusuyor?

cemlemikonusuyorsun
Soru başlıkta. Bir sanatçı başlığına giriyorum, beğenmediği için direk nefret kusmuş. Ya da onu sevenleri aşağılamış. Sadece sanatçı bazında değil de genel olarak bir nefret kusma ve aşağılama durumu var.Sizce trollüğüne mi yapılıyor yoksa insanlar ciddi mi? Bu denli kuvvetli bir nefretin sebebi ne
Soru başlıkta.

Bir sanatçı başlığına giriyorum, beğenmediği için direk nefret kusmuş. Ya da onu sevenleri aşağılamış. Sadece sanatçı bazında değil de genel olarak bir nefret kusma ve aşağılama durumu var.

Sizce trollüğüne mi yapılıyor yoksa insanlar ciddi mi? Bu denli kuvvetli bir nefretin sebebi ne olabilir? Siz ne düşünüyorsunuz merak ettim...
0
cemlemikonusuyorsun
(11.01.18)
0
femme vitale
(11.01.18)
cunku nefret sevgiden daha motive edicidir.
herkesin kızdıgı birsey var.
eksiye yazıp icini rahatlatıyor.
bana göre yalakalıktan iyidir.
zaten ne demişler, nefretin sahtesi olmaz.
0
herhaltibiliyoring
(11.01.18)
Sanatçı başlıklarında ben çok rastlamıyorum, farklı sanatçılara bakıyoruz demek ki. Mesela yabancı sanatçı başlıklarında hiç nefret yok. onlarda efsane, şahane, muhteşem vb. yorumlar oluyor.

Sözlükte ve internette beni en rahatsız eden şey güncel olaylardaki linç söylemleri. Üşenmesem "aklıbaşında değil" deyip engelleyeceğim.

Diğer başlıkları badilerden okuyorum, sorun yaşamıyorum.

Nefretin sebebi; trollüğüne yapan da vardır, birine bişeylere kızıp öfkesini kusan da vardır, herkes yapıyor ben de yapayım diyen de vardır, kişiliği, karakteri oturmamıştır, bozuktur, ruhsal dengesi bozuktur...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
Muhtemelen başka işleri ve dertleri olmayan boş beleş ve kompleksli insanlar. Laf ettiği kişinin karşında tek cümle dahi kuramayacakları da acı bir gerçek.
0
mslny
(11.01.18)
Bilgi yok, fikir var sadece. Bir de nick arkasına saklanıp konuşmak daha kolay oluyor.
0
1adam
(12.01.18)
İnternetteki ve ekşideki insanlar genellikle sosyal ortamlarda söz hakkı tanınmayan insanlar oluyor, başarılı insanların oturup saçma sapan konuları tartışacak çok vakti yok zira. O kişiler de söz hakkı tanınmışken yardırıyor. Yoksa kadına, erkeğe, insana, çocuğa, türke, kürde, metalciye, arabeskçiye, minibüsçüye vs bu kadar kin kusulan bir ortam yok gerçek hayatta, herkes kendi çapında hayatını yaşayıp yuvarlanıp gidiyor, kimse de kimsenin o kadar umrunda değil.
0
roket adam
(12.01.18)
iwasbornonamountainside
(12.01.18)
(14)

Biriktirmek ama bilgi ve görsel

yaren
SelamKendimde keşfettiğim bir durum bu, önemli bulduğum bilgileri her ne formatta olursa olsun (yazı ses resim video kitap vs) sahiplenmek ve biriktirip depolamak ihtiyacı. Buna resmen ihtiyaç duyuyorum ve eğer es geçersem yapmazsam çok rahatsız huzursuz hissediyorum. Mevzu sanırım kaybetme korkusu
Selam

Kendimde keşfettiğim bir durum bu, önemli bulduğum bilgileri her ne formatta olursa olsun (yazı ses resim video kitap vs) sahiplenmek ve biriktirip depolamak ihtiyacı. Buna resmen ihtiyaç duyuyorum ve eğer es geçersem yapmazsam çok rahatsız huzursuz hissediyorum.

Mevzu sanırım kaybetme korkusu ve güvensizlik hissi. Bu duygular bana her olumsuzluğu yaptırıyor, kilom da bunların marifeti mesela.

Yani şimdi bundan nasıl kurtulacağımı sormak abes, doktora psikoloğa gitmek lazım, vs vs vs. Biliyoz. Ama içimden atmak istedim, anlatmak boşaltmak istedim...

Eğer bu duyguları bir şekilde yenip tedavi eden varsa nasıl yaptığını öğrenmek isterim...
0
yaren
(11.01.18)
Kilo ile alakası nasıl? Kilo kaybetme korkusu mu? Ya da güzel yiyecekleri kaybetme mi? Kilo vermemek için yapılan anlamsız hareketler olmasın yaptıkların?
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
@hasmet

Kilo kaybetme korkusu değil. Tokluk hissini kaybetme korkusu. Tokluğun bana ne ifade ettiğini araştırdım, tok olunca güvende hissediyormuşum meğer. Halbuki ne alaka dimi?
0
🌸yaren
(11.01.18)
bunu bende yapıyorum depolama ihtiyacım daha sonra arayınca bulamıyorum o yüzden elimin altında olsun diyorum. Mesela çok güldüğüm bir karikatür, video vs.
0
deligine yuvarlanmis tavsan
(11.01.18)
hayat prensibim : gereksizse at. biriktirilen her şey bir zaman sonra "çöp" oluyor.
0
naksidil
(11.01.18)
En ilkel iç güdü değil mi zaten bu, buldun mu yemek? Yemekte sorun ayrıca, sorun yediklerinde, sağlıklı şeyler yiyerek de tokluk hissini sağlarsın. Spor yapıyor musun bilmiyorum ama sana disiplin sağlayacak yegane şey budur. İnsan hayatında her daim bi çeşit bağımlılığa yatkın oluyor. Seninki belli. Onu değiştirmen, birden fazla seçeneğe yayman lazım. Hayır bunlardan biri kanepeye yayılıp kitap okumak değil. Herhangi bir spor dalı ile uğraşıp sağlıklı beslenmek. Bilgi toplama işini spora sağlıklı beslenmeye yönlendirmek. Şekeri böreği ben de seviyorum ama haftada bi yiyorum. Sorunun öyle psikolokluk değil yani. Kıvılcıma ihtiyacın var sadece.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
kirada otur ve arada bi bi sebepten taşın. her taşınmada topladıkların gözüne daha da anlamsız gelecektir. en azından bende durum böyle. artık değer verdiğim hiç bir eşyam yok neredeyse.

veri depolamada da online çözümler ve teknoloji yardımcı oluyor sagolsun. oyun mu depolıcam steam var ne gerek var gblarca dosyaya. müzik mi spotifyda ne ararsam var. film, dizi? netflixte istediğim zaman açıp izliyorum. kitap? al bi kindle içine yükle kitapları. mutlaka istisnalar çıkar ama bu düşüncenden kurtulmaya başlarsın kullandıkça.
0
bartman
(11.01.18)
Anksiyete
0
westblack
(11.01.18)
Tam da üzerinde düşünüp düşünüp bi türlü yapamadığım ama en sonunda başardığım bişeyi sormuşsun. Fırından yeni çıktı sayılır, taze taze:)

Buna hastalık gibi bakma öncelikle. Kaynağı ne olursa olsun pek önemli değil bizim için. Hayatımızda olmasını istemediğimiz bir davranışımız var onu istediğimiz şekle döndüreceğiz. (istiyor olmak kısmını es geçme, tanımda olması başarıyı etkiler)

Biliyoruz ki bi davranışı düzeltmek karar vermeyle başlıyor ve küçük adımlar bizi yormaz. bu da yöntemim.

Örnekliyorum şimdi:
Ben liseden mezun olalı tam tamına 40 yıl oldu. Ben 40 yıldır lise anılarımın olduğu bi kutuyu muhafaza ettim. İçinde neler neler vardı. Birkaçının fotoğrafını çekip lise grubunda paylaştım. Onlar da dahil hepsini attım.
Sıra kızların ilkokul anılarına geldi. ilk yazı defterleri, resimleri.. Alan alsın dedim, bir iki parça bişiler aldılar gerisini attım.
Dikiş dikiyorum biliyorsundur. Hobilerimden biri. Kızlar bişi alıyorlar giymiyorlar,atamıyorum, çünkü kumaşı yeni, "aa ben bundan bişi yaparım" küt dolaba.
Kumaş.. aldığım kumaşın haddi hesabı yok. Her çıkışımda illa kumaşçıya bi uğrardım. Kanka olmuştuk kumaşçılarla. Dikiş dikmeyi seviyorum diye kumaş biriktirmeye başladım. Koyacak yer bulamadım sonrasında. Şimdi sıra onlarda. Parti partı onları da çıkarıyorum hayatımdan. Dikeceğim zaman gidip kumaşı alıp dikerim.

Evrak, anı temizliğinin üzerinden bir süre geçtikten sonra attıklarımı düşündüm. Bak burası çok önemli. Geçen zamanda hiç birinin eksikliğini hissetmemiştim. Hiç birinin. 40 yıldır kaç ev değiştirdim, her eve kedi enciğini taşır gibi o kutuyu taşıdım, her temizlikte kapağını açmasam da o kutuyu da temizledim...
Attıktan sonra kaç temizlik yaptım birinde bile kutuyu aramadım, aklıma geldi tabii ama aramadım, yokluğu beni rahatsız etmedi. Düşününce "ah keşke" demedim.

Kıyafet. Bi yazı çok az kıyafetle geçirebildim. Geçtiğimiz yaz rahatsızlık nedeniyle bir süre kardeşimde kaldım bir süre başka bi yakınımda refakat ettim. Yanıma miminum kıyafet almıştım, gayet de diğerlerinin eksikliğini hissetmeden yaşadım.

Ben biriktirmeyi böyle böyle bıraktım. Biriktirdiklerimi atmaya başlayarak. Hayatımdan çıkararak. Görüyorsun çünkü, onların yokluğunda bi eksiklik hissetmeyeceğini anlıyorsun.

Sen de biriktirdiğin şeylere sonradan dönüp bakmıyorsundur, çoğunu kullanmıyorsundur. Zaman içinde attıklarından lazım olan olursa gider temin edersin.
Dijital olanları buluta atabilirsin istersen. Şimdiden söyleyeyim onlara da dönüp bakmayacaksın büyük olasılıkla.
Daha bulutlar yokken ben dosya dosya sıkıştırıp mail hesabına yolluyordum. Kütüphane gibi mail adreslerim vardı. Nostaljiler, mangalar, yazılar... naruto var mesela. ilk çıktığı zamanda arşivlemeye başladım. 17 yıldır oradalar. attım kaldı attım kaldı. dönüp kullandım mı? Hayır.
Bilgi o kadar çok ki. milyarlarca gb yetmez. Bizim erişebildiklerimize terabaytlar yetmez, bizim bunun hepsine değil çok küçük miktarına bile ne aklımız yeter ne de vaktimiz.

Kiloyla ilişkisi görüşünde haklı olabilirsin. Bu yönde yapılmış bi çalışma var. Biriktirmeyle ilgili değil de güvensizlik hissiyle ilgili. İkinci dünya savaşında anne karnında olan, yeni doğan bebeklerde sonradan obezite görülme durumuna bakmışlardı. Sonuçta anlamlı şekilde obezite yatkınlığı çıkmış. Okuyalı çok oldu ama aratırsan bulabilirsin sanırım.

Belki şu anda farkında değilsindir ama bu senin için o kadar güzel bişey ki. Bu, yaşam enerjisi çok yüksek birisin demektir. Yapman gereken tek şey güvensizliğe prim vermemek onun yerine elindekinin değerini kıymetini anlayıp lehine çevirmek olmalı.
Buradan görebildiğim kadarıyla kendinle ilgili az yol katetmedin. Yaptıkların yapacaklarının teminatı, bunu da rahatlıkla başabilirsin biliyorum:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
Istiflemek gibi mi? Hiçbi şeyi atamamak?
0
femme vitale
(11.01.18)
yazin telefonum kayboldu. arsivlemeye usendigim icin ici fotograf doluydu. gitti hepsi. kahrolurum saniyordum. meh dedim gecti. bir sey olmuyor yani. kendini yapmazsan huzursuz hissetmeye sartladigin icin oyle o.
0
jimicik
(11.01.18)
@femme vitale

O da var. Biraz kendimi gevşek bıraksam her şeyi biriktiririm. İsraf olmasın doğa kirlenmesin geri dönüştürülsün vs derken her şey kıymetli oluyor gözümde ama niyeyse bi ben kıymetli değilim.
0
🌸yaren
(11.01.18)
@yaziliceviri

Hastalıkların psikolojik sebepleri listesine bakıyorum, sebepsiz ve şiddetli ağrılarımın "sevgi şefkat dokunulma ihtiyacı" olduğu ortaya çıkıyor...

@hayat abla

Sağ ol ablacım, dediklerini yapayım. O kumaşlara içim gidiyo şu an ama neyse gözümü alıcam ordan, hissizleştircem kendimi :/ kaybetme korkum yüzünden sevgililerimden ayrılmış insanım, nasıl oluyo hiç bişeyi atamıyorum anlamadım.

Ha anladım. O kadar kayıptan bıkmışım artık kaybetmemek için her şeyi tutuyorum yeter ki benim olsun :(
0
🌸yaren
(11.01.18)
@yaren: okb (obsesif kompulsif bozukluk) olabilir. Istersen profesyonel yardım alabilirsin.
0
femme vitale
(11.01.18)
@femme vitale

Belki de öyledir, bi görüneyim.
0
🌸yaren
(11.01.18)
(13)

Anneniz olmasa babanız napar?

mutlusismankedi2015
Yaşayabilir mi teki başına? Çamaşır bulaşık yemek filan, idare edebilir mi kendini? Yoksa illa bir kadın mı arar?
Yaşayabilir mi teki başına? Çamaşır bulaşık yemek filan, idare edebilir mi kendini? Yoksa illa bir kadın mı arar?
0
mutlusismankedi2015
(10.01.18)
Yaşayamaz. Evi b.k götürür. Hemen olmasa da bir noktada başka biriyle evlenir ama babam da yaşlandıkça zor ve huysuz bir insan olmaya başladı, kim onunla evlenir, onu bilemiyorum. İyi bir baba ama bu yaştan sonraki haliyle iyi koca olmaz gibime geliyor. Annem “Erkeğin karısı varken bir gözü kördür, karısı ölünce iki gözü kör olur” der; her erkek bu tanıma girmiyor da, babam girer sanıyorum.
0
aychovsky
(10.01.18)
annemsiz çok iyi idare ediyor.
0
pinkpeony
(10.01.18)
Aychovsky +1

Ev işini beceremez. Benden bekler, ben de beceremem. Yeniden evlenmek ister ama o huysuzlukla bulabilir mi, bilmem.
0
femme vitale
(10.01.18)
Alayın atar yapar. O yapmazsa babaannem yapar. Yaşasın doğulu olmak ve eski gelenekler!1!!1
0
baldan kaymak
(10.01.18)
yaşıyor zaten
0
shotgunwoman
(10.01.18)
İş başa düşünce öğreniyorlar. Zaten makineler yıkıyor artık, eskisi gibi değil çamaşır bulaşık işleri. Yemek yapmak, evi temizemek zorlar biraz. Meram eden onu da öğreniyor.
Tabii yaş ilerlediyse biraz daha zor, fiziksel zorlanmaları olur, alışkanlıkları değiştirmek daha zor. Ama mesela 50+ - 70 yaşlarında olup yapabilenler var benim çevremde. Yalnız kaldıklarında hiç bişi bilmiyorlardı. Şimdi hepsini yapıyorlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
Yaşar. Ama duygusal olarak biter. O yokken evde bile durmuyor.
0
cabiday
(10.01.18)
yaşar, 31 yaşında evlenmiş kendisi. ancak hayatı düzenli olamazdı kesinlikle. "her güçlü adamın arkasında güçlü bir kadın vardır." derler ya hani. o hesaptan.
0
rain when i die
(10.01.18)
annem öldü, babam yalnız.

idare etmesine gayet güzel ediyor. ütü dışında tüm işlerini de yapıyor. lakin maşallah diyeyim, kendisi 82 yaşında, sağlığı sıhhati yerinde ama "ben elden ayaktan düştüğümde bana kim bakacak" diye endişe içinde. kardeşim yok. bakacak kimse yok. gel bize, bizde kal desem (dedim de zaten) kendisi de istemiyor, istemez, rahatsız olur. biz gelir bakarız desek uzaktkan olmaz. huzurevi falan bakmış, devlet hep doluymuş, anca biri ölünce yer açılıyormuş. özeller ise çok pahalıymış.

sırf bu düşüncesi yüzünden kendi yaşlarında bir kadın buldu, evlendi. bir bakıma mantık evliliği. ama 70+ yaşındaki iki insanın o saatten sonra birbirine uyum sağlaması zor oldu, anlaşamadılar, ayrıldılar. şimdi yine tek başına idare ediyor. çok şükür güncel bir sıkıntısı yok. ama hala elden ayaktan düşersem kim bakacak bana diye dert ediyor.
0
kibritsuyu
(10.01.18)
yaşar.
babam; dışarıda veya kendi evinde mutlu, huzurlu bir insan.
0
seyduna6687
(10.01.18)
12 yaşına kadar en kötü köy şartlarında büyümüş bir adam benim babam. hayatımda tanıdığım en becerikli en çalışkan adam. ama elini hiçbir şeye sürmez evde. işi gücü geçtim yapar onları. ama annem ölürse o da kahrından ölür büyük ihtimal.
0
hemsta
(10.01.18)
En kizdigim erkek tipidir. Annem olmadiginda babam mum ediyor valla bizi. Temizlik bulasik yemek hepsini halleder. Babam annemden sonra bi kadini kahrini cekmez. Kimse de annemden baska babamin kahrini cekmez. Allah gostermesin de babam yasar tek basina da. Ben de her turlu ev isine yardim ederim perde asarim iyi yemek yaparim. Utuye karismam sacma geliyor esim utulemezse neden diye sormam. Bekarim 28 yasinda 173 boy 73 kilo. Gozlerimin rengini bilmiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.18)
Annem vefat etti, ablamla babam aynı evde yaşıyor. Babam gayet güzel karnını doyurur. Annem sağken bile kendi pantolonlarını kendisi ütüleyen insandı. Bunun dışında hiçbir işe elini sürmezdi ama annemin hastalanmasıyla gördük ki elinden her iş geliyormuş. Annem varken yere zeytin düşse voleyle mutfağın öbür ucuna gönderen kişiydi kendisi.
85 yaşında bir insandan tümden bütün evi çekip çevirmesini bekleyemeyiz tabii. Tamamen tek başına yaşasa haftada 1-2 temizlikçi ile halleder işi. Ama sosyalleşme ayrı bir şey tabii.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
(25)

çok sinirlendiğinizde..

MandMs
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı? varsa normal mi?
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı?
varsa normal mi?
0
MandMs
(10.01.18)
ben çok sinirlenince iki şey yapıyorum. çocukluktan kalma alışkanlık. biri dizimi yumrukluyorum. çünkü çocukken dizimde bir sorun vardı. dizimi yumrukladıkça canım yanardı.

bir de kolumu ısırıyorum.

en son bir önceki iş yerinde klavyeyi duvara vura vura kırmıştım, eski kız arkadaşımla kavga ederken arabaya yumruk atmıştım.

iyi geliyor gibi o an ne bileyim. sinirlenmeyeli baya oldu.
0
kablelvuku
(10.01.18)
Ben sinirlendiğimde kırıp dokmem ama sinirimi de tam olarak atamam. Içimde patlamış gibi hissederim.
0
femme vitale
(10.01.18)
Kesinlikle yok. Normal olduğunu da düşünmüyorum. Çok sinirlendiğimde çok yüksek sesle müzik dinlerim ben. Beni sakinleştiriyor.
0
windowsguvenlikduvari
(10.01.18)
çok sinirlenirsem evet. normal mi bilemem. başkasına veya kendimize fiziksel zarar vermediğimiz sürece eh.
0
elorelia
(10.01.18)
hocam bunlar hep şiddete meyletmek.. Ben çevremde bu şekilde davrananlardan uzak duruyorum. bugün eşya kıran yarın beni dövmeye kalkar.
0
lcha
(10.01.18)
Normal olup olmadığını bilemem ama eşyalarıma zarar veririm. Ama sinirlendiğim şeyler genelde kırdığım şeyler oluyor. Örneğin fare tutukluk yapıyorsa kırıyorum. Tıraş makinem sakalımı kesmeyip canımı yaktıysa parçalarım. Kulaklık Kulağımdan düşüp duruyor ya da dolanıp duruyorsa kopartırım. Bilgisayar saçmalıyorsa yumruk atarım. Saçlarım bir türlü düzen almıyor, sakalım tıraş olurken canımı yakıyorsa kendime vururum. Ama en başta tahammül gösteririm, durum hala devam ediyorsa sinirlenirim. Böyle işte.
0
m e b
(10.01.18)
Yok.
0
i m cool with that
(10.01.18)
kırasım geliyor ama kırmıyorum.
0
lonelyman
(10.01.18)
Sinirden gozlerim doluyor benim. Bagiriyorum bazen. Bisi vurup kirmiyorum ama iyi gelmiyor o. Eger arabadaysam bos yol bulup gaza basiyorum. Ani gaz/fren yapiyorum. O kadar, yarim saate geciyor zateb.
0
mor oje
(10.01.18)
ergenlik çağında birey için normal sayılabilir, ama yetişkin birey için normal değil bence.
0
evde liyakat kalmamis
(10.01.18)
amma manyaklar varmış duyuruda yahu tırstım
0
benaslindayohum
(10.01.18)
Yok bir gun hissedersem de psikologa gorunurum
0
Traveller
(10.01.18)
Yok.

Zaten sinirlenen biri değilim de sinirlenirsem kendime haksızlık ettiğimi düşündürecek en ekstrem hareketim gözlerimin dolması/ağlamak oluyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
Uzun zamandir olmadi ama kendimi kaybedip yapmisligim var. Yatak yumrukluyordum, anlik sakinlesme sagliyordu.
0
voyager 1
(10.01.18)
Yok, yapmıyorum.
Ergenlikte bi kez yapmıştım. Babamın haksız bi ithamı olmuştu, o sözü hem ona hem kendime yakıştıramadım, bişey de diyemedim. Öfkelendim. Evin taraçasına çıkıp anneannemin saksı altı yaptğı metal bi tepsiyi dizimden yardım alıp ikiye katladım. Sonra yaptığımı çok anlamsız bulup gülmeye başladım. Tepsiye bakıp bakıp güldüm. O oldu bidaha sinirlenip bi eşyaya zarar vermedim.

Çok ve kolay sinirlenen biri değilim yine de olmuyor değil. Olduğunda müzik açıp satranç oynmak gibi sinirli halimi geçirecek kafa dağıtacak şeylere yöneliyorum. Normal duygu durumuna geçince de sinirlendiğim şeyle ilgili ne yapmam gerektiğine bakıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
Duyuruda ne manyaklar varmis hakikaten. :O

Ben cok sinirlenirsem elimde olmadan gözlerim dolar, aglarim.

Bir de galiba stresli zamanlarimda dislerimi cok sıkıyorum. Disciye gece kalibi yaptirdik bu yüzden, aksamlari yatarken onu takiyorum. Onu kullanmaya basladiktan sonra farkettim, cenemdeki sürekli agrinin ve basagrisinin sebebi de dislerimi sıkmam galiba.
0
chitosan
(10.01.18)
Ben çok sinirlendiğimde genelde kitleniyorum tepki veremiyorum.
0
powerpufgirl
(10.01.18)
Kimseye zarar vermedim ama tartışma anında çok sinirlendiysem rahatsız edici derecede bağırmışlığım olmuştur. Telefonumu kırmışlığım da oldu. Sakinleşince ne gerek var , niye bu noktaya gelecek tartışmalara giriyorum diye kızarım kendime.
0
dyg*dyg
(10.01.18)
2-3 kez oldu.

Birinde lise hazirliktayken babamla kavga etmistik cok fena. Ben de o sinirle biseylere zarar vermek istedim ama etrafimda zarar verebilecegim bir obje yoktu. Sadece kendim vardim. Rotring uclu kalemle kendime faca attim resmen. Izi haal duruyor.

Bir kez de cok cok hoslandigim cocuk bana inat olsun diye gozumun icine baka baka baskasiyla flortlesti beraber gittigimiz partide. Sinirle partiyi terkettim sonra sokakta camli reklam panosuna 2 yumruk attim o sinirle. Cama bisey olmadi da parmaklarimin ustu kanadi ve acidi biraz.
0
kuehles blondes
(10.01.18)
Sinirlendiğimde dışarıdan anlaşılmıyor bile.
Eğer çok mantıksız, saçma veya tartışılamayacak bir durumsa, şu klasik gözleri yumup, dudakları kısarak "ya sabır" der gibi olan harekete benzer şekilde nefes alıp veririm biraz.
Kalkıp gidebileceğim bir durumsa "ben bir sakinleşip gelirim" diyerek gider bir iki dakika uzaklaşırım.
Çok yakın bir arkadaşım var, bazen öyle şeyler yapıyor ki oklava ile dövmek istiyorum, bir ona biraz sert çıkıyorum sanırım.

Onun dışında, dediğiniz gibi huylarım yok. Olan kişiyle de mesafemi korurum.
0
sopiro
(10.01.18)
işim gereği sürekli sinirleneceğim ortam oluşuyor, ama o sakin durup birden patlayan insanlar gibi değilim, zaten çabuk sinirlenirim, çabuk sönerim, çok sinirlenirsem imkanlar dahilindeyse(evdeysem vs.) kırıp dökecek bir şey ararım. telefon kırmışlığım da vardır. ama kırıp dökerken bile kontrolü kaybetmiş hissetmem. çok rahatlatıyor beni. biraz da pasif agresiflik var. kum torbası alma hayalim var eve de komşuları naparız bilmiyorum :/
0
olutaklidi
(10.01.18)
Normal değil, bu öfke kontrolü yok demektir ve bir gün duvara vurmak yetmeyebilir, ki yetmez.
0
mslny
(10.01.18)
hayir, yok. normal bulmuyorum...
0
e haliyle
(10.01.18)
Ben başkalarına zarar vermek istiyorum kendime ve etrafıma zarar vermem. Ama yapamıyorum bir şey tabii.
0
jazzabel
(10.01.18)
beni aşırı sinirlendiren ve bu yüzden zarar verdiğim tek şey teknolojik aletler. gerçi onu da hayatım boyunca bi kez yaptım. laptop'ın hard diskini kırmıştım kalsjdaskdf yıllar oluyor.

onun dışında çok sinirlenirsem tüm vücudum titremeye başlar ve ağlarım. sonra gülerim. yorganın altına girer geçmesini beklerim. kimseye bulaşmam.
0
nice tnetennba
(10.01.18)
(43)

"Okuldan ağrı eve gittim." gibi bir cümle duydunuz mu hiç?

m e b
Bu cümle size ne anlam ifade ediyor? Ben bunu çok kullanıyorum ama etrafımdakiler anlayamıyor. Samsunluyuz, bizim evde kullanılıyor. Türk Dil Kurumu web sitesinde de yazıyor oradaki "ağrı"nın ne anlama geldiği. Siz hiç duydunuz mu, kullandınız mı? Kullanıyorsanız nerelisiniz?
Bu cümle size ne anlam ifade ediyor? Ben bunu çok kullanıyorum ama etrafımdakiler anlayamıyor. Samsunluyuz, bizim evde kullanılıyor. Türk Dil Kurumu web sitesinde de yazıyor oradaki "ağrı"nın ne anlama geldiği. Siz hiç duydunuz mu, kullandınız mı? Kullanıyorsanız nerelisiniz?
0
m e b
(10.01.18)
hiç duymadım
0
pide
(10.01.18)
bir atölye dolusu samsunluyla çalıştım 4 sene. başlığı okuduğum saniye anladım samsun olduğunu. şivenizle ilgili kötü düşüncelerim var. burada dile getirirsem güzel olmaz. sevgiler.
0
shenergy
(10.01.18)
Ben hic kullanmam ama sanirim baslangic noktasini anlatmak icin kullaniliyor.

evden agri = evden cikip

anlamama nedenleri daha once duymamis olduklari icindir. cunku tamamen yoresel oldugunu dusunuyorum
0
my pink
(10.01.18)
ailem karadenizli. karadenizliler kullanır.
"-dan, yolundan" vb. anlamlarına geliyor.

"oradan ağrı (oradaki yoldan) yürü."
"ankaradan ağrı (ankara üzerinden) istanbul'a gittim" şeklinde kullanılıyor bildiğim kadarıyla.

ingilizce de through kelimesine denk geliyor gibi.
0
lesmiserables
(10.01.18)
@shenergy: Nedir o düşünceleriniz? Cidden merak ettim, alınmam da. Çünkü arkadaşlarım da eleştiriyor bu ağız farklılığını.
0
🌸m e b
(10.01.18)
çok duydum, hiç kullanmadım.
0
evde liyakat kalmamis
(10.01.18)
Hiç duymadım. Alakasız yerlerde kullanılan açık E'yi duyunca "aha Samsunlu" diyorum ama bunu bilmiyordum. :)
0
kobuzchu kiz
(10.01.18)
kendi aralarında hararetli konuşmaya başlayınca dediklerinden bi bok anlamıyorum. hele ki makina başında bi de işler iyice boka sardıysa yine full şiveye geçiyolardı, yine bişey anlamıyordum. ek olarak normal zamanda dahi çirkin bir ses yumağı olduğunu düşünüyorum.
0
shenergy
(10.01.18)
orduluyum anneannem kullanıyor bu kelimeyi, annem ve ben kullanmıyoruz. anlıyoruz tabi ama bize geçmemiş kelime.
0
kırkmerak
(10.01.18)
evde kullanıldığından ötürü farkında olmadan ben de kullanıyordum bu ifadeyi ama memleketi o taraftan olmayanlar doğal olarak anlamıyorlar. böyle geri dönüşler aldıkça ben de kullanmayı bırakmıştım uzun süredir, şimdi okuyunca bile bi garip geldi "ağrı" kelimesi..
0
asocial anchorman
(10.01.18)
kullanmam ama duydum pek tabii. Tokatlıyım. Daha neler neler duydum :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(10.01.18)
Akdenizliler de kullanır. "okuldan sonra, okuldan eve gittim" anlamına gelir.
0
silah taciri
(10.01.18)
ilk kez duyuyorum. orta karadeniz'de kullanılıyor olabilir ama trabzon ve rize'de böyle bir kullanım kesinlikle yok.
0
burya
(10.01.18)
anne tarafında (trakya) çok kullanılır. ben ağrı olarak değil de arı gibi düşünmüşümdür hep.
0
lazpalle
(10.01.18)
Orduluyum çok duydum.
0
eazy
(10.01.18)
ilk defa şu an gördüm. hiç duymadım.

okuldan sonra eve gittim, anlamına geliyor gibi tahmin ediyorum
0
dafuq
(10.01.18)
@shenergy: Ben de bir şey sandım. Yahu farklı ağızlardan bir şey anlamadığı için doğal olarak bundan hazzetmemek kadar normal ne olabilir? İlk kez duymuyorum bu eleştirileri.

@kobuzchu kiz: Evet, o bende hala var zannedersem. Dalga geçildiğim bir konu da o harf olmuştur. İlk zamanlar çok geriliyordum E harfiyle başlayan kelimeleri telaffuz ederken :)
0
🌸m e b
(10.01.18)
Orta Karadeniz’de (samsun-ordu) cok sık kullanılan bir ifade
0
nickfury
(10.01.18)
İç Anadolu luyum çok duydum
0
Bostan
(10.01.18)
samsunluyum, hic duymadim
0
ahoy kaptan
(10.01.18)
Tokatliyim, kullanıyoruz. Okuldan sonra direkt eve gittim, anlamında kullanıyoruz.
0
femme vitale
(10.01.18)
30 yaşındayım ve ağrı kelimesinin bu şekilde kullanıldığını ilk kez gördüm. şoktayım.

ne ifade ettiği kesinlikle anlaşılmıyor ama, bilmeyen hakikaten içerikten çıkaramaz anlamını.
0
treamorg
(10.01.18)
alanya'da kullanılıyor.
0
eksimeksi
(10.01.18)
enee, ilk defa duyuyorum ki genelde bilirim boyle farkli kullanimlari.

samsunlu arkadasimin yaninda kullanayim da tepkisine bakayim. :)
0
jimicik
(10.01.18)
Ömrü hayatımda ilk defa duydum deminden beri ne demek istediğinizi anlamaya çalışıyorum. Türkçesi nedir?
0
Amaranta ursula
(10.01.18)
iç anadoluluyum, bu kelimeyi biliyorum.

okuldan doğruca, okuldan çıkıp eve gittim diyor.
0
wilhelmwasmuss
(10.01.18)
bu tür bir kullanımı olduğunu şimdi öğrendim, hiç kullanmadım.
0
pinkpeony
(10.01.18)
ilk defa duydum.
0
elma
(10.01.18)
@Amaranta ursula: O da Türkçe gerçi :)

-den sonra, yönünden, boyunca anlamını katıyor.
0
🌸m e b
(10.01.18)
Ailemde karadenizliler var ama hiç duymamıştım, sayenizde öğrendim :) Çok seviyorum yörelere ait farklı deyişleri.
0
fotrsapka
(10.01.18)
Tokatlılar olarak bir zirve ayarlayalım bu kadar çoksak. Bizim oralarda yaygındır. Şurdan ağrı çıkıp gelemedi diye serzenişte bulunurlar bolca
0
kompisko
(10.01.18)
Duymamıştım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
duydum, samsun'un köyünde kırsalında. hiç kullanmadım ama.
*samsunluyum*
0
cabiday
(10.01.18)
İlk kez duyuyorum.
0
ms brownstone
(10.01.18)
Çok kullanırım ama “ağrı” şeklinde değil “ayrı”şeklinde:

“Sahil yolundan ayrı eve gidelim.”
0
apolitikherif
(10.01.18)
hahah okur okumaz dedemin sesi yankılandı beynimde :) duydum ama hayatımda kullandığım bi deyiş değil. konuşma arasında duyarsam dikkatimi bile çekmeyebilir. samsuna karadenize falan ait olduğunu düşünmüyordum.

From Samsun...

bir örnek cümle de ben yazmak istedim.
Fıraktıdan ağrı bir çukur kazdım.
0
olutaklidi
(10.01.18)
Kayseri'de kullanılır
0
fazla silgisi olan var mi
(10.01.18)
Baba tarafım Sinoplu ve kalabalık aile. Sinop’ta olmasa da Sinop’un her yönünü kafam şişene kadar anlattılar ve dinledim ama böyle bir cümle duymadım. Anlamı “Okulun oralardan doğru” mu, “Okuldan sonra” mı?
0
aychovsky
(10.01.18)
@aychovsky: Yerine göre değişiyor kattığı anlam.

Mesela:
-Şuradan ağrı git. (Şu taraftan/taraf boyunca git)
-İşten ağrı arkadaşıma uğradım. (İşten sonra arkadaşıma uğradım.)
-Ahmet, benim annemden ağrı akrabam olur. (Ahmet, benim anne tarafımdan akrabam olur)
0
🌸m e b
(10.01.18)
duydum. samsunluyum.
0
nıç
(10.01.18)
duymamıştım, ama seviyorum böyle değişik yörelere ait kullanımları.
0
misterturist
(10.01.18)
"okuldan ağrı eve gittim" = okuldan sonra eve gittim, okulun tarafından eve gittim, okulun ordan eve gittim, okula uğrayıp eve gittim, okuldan direkt eve gittim... gelişine göre bu ayarda bi şey anlıyorum.

çok duydum, memleketteyken ben de kullanıyorum. "şurdan ağrı bi geçmiş olsun demedi" mesela. aynen dediğin gibi "-den sonra, yönünden, boyunca anlamını katıyor." ayrıca benim verdiğim örnekte "bahsedilen yerin yakın olduğunu" da söylemiş oluyor. "yakınlık, kolaylık" gibi bi yan anlamı da var yani.

not: tokatlıyım.

ha bu arada şive demişken, bizim çok meşhur "heri" lafını bilen bilir. çarşı pazar filminde onu yanlış kullandılar çok uyuz olmuştum (fark edenlere burdan selam olsun). bu tip "anlamı belirsiz" kelimeleri doğru kullanmak için sanırım bahsedilen yörenin havasını suyunu iyice bi almak da gerekiyor. o yüzden kulağa çirkin gelmesine şaşmadım. :)
0
cilgin korsan ces
(10.01.18)
Akdenizliyim, doğu anadolu ve iç anadolu'da yıllarım geçti, ilk kez duydum. :)
0
md11
(11.01.18)
(14)

Hangi kredi kartını kullanıyorsunuz?

aliza
Ve memnuniyet dereceniz 10 üzerinden kaç:)
Ve memnuniyet dereceniz 10 üzerinden kaç:)
0
aliza
(09.01.18)
Axess 5/10
0
femme vitale
(09.01.18)
bonus 7/10
0
sutlu nescafe
(09.01.18)
işbankası 9/10
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.01.18)
Gold World, World, Adios.

Memnuniyet derecem yok. Hiçbirinin bir faydasını göremedim henüz. Önceden maximum kullanırdım. Onun da bunlardan bir farkı yoktu.

Belki limit konusunda konuşulabilir. Gold World o konuda gayet iyi ama limit size ve isteğinize göre şekillenebiliyor.

Alınıcaksa yıllık ücrete bakılabilir bir ihtimal. Ha ben onuda ödemediğimden aynı geliyor olabilir bana.
0
baldan kaymak
(09.01.18)
Maximiles birkaç aydır kullanıyorum. Maaş hesabı oldugu için aidat yok o yüzden memnunum.
0
curukturpkokusu
(09.01.18)
garanti kullanıyordum kapattırdım. enpara kredi kartı çıkarttım bir tane. zaten kullanmıyorum bazen lazım oluyor o yüzden bulunduruyorum.
0
veritaslibertas
(09.01.18)
Wings'den memnunum
Axess gold var bir de ama sırf bana aidatsız diye kullandığım bir kart. Normalde 122 lira aidatı var kullanmaya değecek bir kart değil
0
mutlusismankedi2015
(09.01.18)
axess
miles&smiles
cepteteb
denizbonus

hangisinde kampanya olursa onu kullanıyorum. m&s hariç aidat ödemedik daha çok şükür.
0
spirit crusher
(09.01.18)
alisveris icin
işbank maximum
garanti bonus
ing bonus

akaryakit icin teb total

axess ve amexim de vardi neredeyse hic kullanmadigim icin kapattim.

bir tane de peder bey in paraf i var 24k limitli bazen lazim oluyor. arada kullaniyorum.

tek bir tanesjni tercih etmem gerekse maximum u secerdim sanirim.
0
battal gemalmaz
(09.01.18)
aktif ileti şerefsizleri getirirse; enpara.
0
format c
(09.01.18)
enpara
Not: başka bir bankada çalışıyorum :)
10/10
0
rastinon
(09.01.18)
eskiden garanti 3/10

artık enpara 10/10
0
haydudd
(10.01.18)
Cepteteb 8/10
Maximiles 7/10
Axess/Wings 6/10
Vakıf World 5/10
0
kumulatifvergimatrahi
(10.01.18)
cebteb-8/10
0
teyzem teyfik
(10.01.18)
(7)

Geçmişe gitseniz daha çok naparsınız?

sorunvar
Yaşınız kaç ve geçmişe giderseniz naparsınız ?
Yaşınız kaç ve geçmişe giderseniz naparsınız ?
0
sorunvar
(06.01.18)
30.

Sinema-TV okurdum.
0
femme vitale
(06.01.18)
34-> lisede dil bölümünü seçerdim.

@femme vitale
www.youtube.com
buradan "olmaz öyle saçma şey" serisini izle ve tekrar düşün derim. kardeşim ve kuzenim radyo-tv-sinema mezunu, ikisi de mesleğini yapmıyor.
0
late viper
(06.01.18)
36, bitcoin alırdım.
0
jaaaccckkk
(06.01.18)
34. Dönüp sünnetime engel olurdum. Zamanda kırılma olması falan zerre umrumda olmaz.
0
kargn
(06.01.18)
elorelia
(06.01.18)
(bkz: 8 haziran 2003 liselere giriş sınavı)

bu sınav öncesine gidip bewd eğer bu sınavdan iyi puan alırsan hayatın 180 derece değişecek derdim ve zamanda kırılmanın kralını yaşatırdım dünyaya.
0
blue eyes white dragon
(06.01.18)
26.

lise 2 de bilgisayarım bozuk diye tamirciye götürdüğüm o günü yok etmek isterdim. orda tanıştığım kişi şuan bile hayatımın içine sıçıcak şeyler yaptı bana. 16 yaşımdan beri baş etmeye çalışıyorum bu durumla. :(
0
mira_
(06.01.18)
(5)

Serenmetreye bakıyor yine de göremiyor, ne demek?

ya ben lan neyse
magazin sorusu sormaya utanmakla beraber merakımı yenemeyip soruyorum. o kadar mı zeki bu kadın da yaptığı imayı anlamadık? ne demek ki bu?
magazin sorusu sormaya utanmakla beraber merakımı yenemeyip soruyorum. o kadar mı zeki bu kadın da yaptığı imayı anlamadık? ne demek ki bu?
0
ya ben lan neyse
(05.01.18)
Hande Yener Telifmetre'ye bakarak (o da neyse) geçen sene radyolarda en çok kendi şarkılarının çaldığını söylüyor. Seren Serengil de programında bunu yalanliyor. Hande Yener de bahsettiğin paylaşımı yapıyor.

Çok işsizim bu ara. :)
0
femme vitale
(05.01.18)
serenmetre ne demek ki? metres gibi bir şey mi? hani aynada kendine bakıyor ya?
0
🌸ya ben lan neyse
(05.01.18)
Aslında Seren ve metre ayrı. “Seren metreye bakıyor, yine göremiyor” demek istemiş. Serenmetee değil pekmo. Ben de mesaimden on dakikamı buna verdim, pişmanım.
0
aychovsky
(05.01.18)
seren metre ne demek yine anlamadım. aynaya bakıyor falan.... :s memeyle ne ilgisi var?
0
🌸ya ben lan neyse
(05.01.18)
Iste, asiri kotu bir espri bile degil. Aynaya bakiyor ya, aynayi Telifmetre yerine koymus. "Seren Telifmetre'ye bakiyor ama beni goremiyor" diye dalga geciyor iste. Maksat o pozu gostermek.
0
aychovsky
(05.01.18)
(18)

Sizde yapıyor musunuz?

pavlis
Evde sıkılmak yerine zaten yapmış olduğum aylık akbili değerlendirerek hiçbir işim olmasa bile çıkıp Kadıköy'e, Üsküdar'a falan gidiyorum. Boş boş dolanıp veya bir iki yudum bir şeyler için dönüyorum. Siz?
Evde sıkılmak yerine zaten yapmış olduğum aylık akbili değerlendirerek hiçbir işim olmasa bile çıkıp Kadıköy'e, Üsküdar'a falan gidiyorum. Boş boş dolanıp veya bir iki yudum bir şeyler için dönüyorum. Siz?
0
pavlis
(05.01.18)
çalışmasam kesin yaparım. çalışırken çok zor. eve gidip dinlenmek istiyo insan
0
benaslinda
(05.01.18)
Ankaradayım. Pazar günleri evde canım sıkılınca çıkıp yürüyorum otobüse binip bir yerlere gidiyorum müzik dinleyerek. Kahve içiyorum kitap okuyorum parkta falan
0
kablelvuku
(05.01.18)
Sürekli yaparım.Hiç olmazsa starbucks vb gidip dizimi orda izlerim.Ev bazen çok boğuyor.Dışarda olmak güzel,iki insan görüyorsun:)
0
ırene adler
(05.01.18)
Yapasım geliyor ama üşeniyorum, evde sıcak sıcak film/dizi izlemek varken gözümde büyüyor.
0
femme vitale
(05.01.18)
ben, biraz evcimen birisi olduğumdan evde otururken pek öyle canı sıkılan ya da üzerine hafakanlar basan birisi değilimdir.
ha, şu var: bazen, tabi, kız arkadaşım "hadi çıkalım, bir yerlere gidelim" diye emredinmce, ee... şey, pardon yani öneri getirince çıkmam icap ediyor tabi.
0
pangea
(05.01.18)
Bazen Pazar gunleri evde kalakalmışsam ve birlikte çıkacak kimse de bulamamışsam çıkıp bir yerlere gidip evde okuyacağım kitabı o bir yerlerde okuyorum
0
Rudy Baylor
(05.01.18)
Eğer evdeysem ve boş vaktim varsa dışarı çıkıp dolaşmayı seviyorum, ama otobüse binmem, zira toplu taşımadan hoşlanmıyorum. Yürümek güzel, saatlerce amaçsızca yürüyebilirim. Yorulunca bir yerde mola verip kahve içmişliğim de oluyor.
0
elikası
(05.01.18)
bayılırım.. yanıma mama filan da alıyorum çıkarken, denk geldiğimde kedilere veriyorum, yakalamışken sevmeden bırakmıyorum :) duruma göre bir yerde oturup çay kahve içiyorum, çantama kitap atmışsam kitap okuyorum, dönüşte mağazaların vitrinlerine bakarak yeni çıkan şeyler hakkında fikir ediniyorum, en son markete uğrayıp eksiklerimi alıp eve dönüyorum.
0
elma
(05.01.18)
eve gitmisken isim yoksa kesinlikle disari cikmam. gereksiz trafik ve kalabalik niye cekeyim diye dusunurum
0
azeroth
(05.01.18)
Aylik akbilim yoktu ama Istanbul'dayken yine yapardim. Alirdim kitabimi, modada ara sokaklarda dolasir sonra bir kafeye girip saatlerce okurdum.
0
chitosan
(05.01.18)
Yalnız değilsin, dakika 00:48 ile 2:15 arası :)

www.youtube.com
0
onemoremile
(05.01.18)
toplu taşımadan nefret ettiğim için o şekilde yapmıyorum, hayır. İstanbul'da yaşarken vapura binerdim ama aylak aylak, hele öğrenciyken. defalarca karşı yakaya gidip gelmişliğim var o şekilde.

onun dışında darlandığımda bulunduğum ortamı terk edip yürüyesim geliyor ama. hele bir kere spor salonunda heyheylenip, eşyalarımı bırakarak ortamı acilen terk edip sahile yürümüşlüğüm, koşmuşluğum, cebime sıkıştırdığım 20 lirayla iki bira içip spor salonuna geri dönmüşlüğüm falan var.
0
treamorg
(05.01.18)
@onemoremile
Doğru lan bende böyle hissediyorum bazen :D
Ama bu başka tabi çıkıp dolaşmaya ihtiyacım olan bir dönem. Bkz. Son iki duyuru
0
🌸pavlis
(05.01.18)
erasmusta olsun, kendi normal yaşadığım şehirde olsun, takılacak biri bulamadığım veya bulmak istemediğim her zaman içmeye yalnız başına gittim. en son geçen hafta yaptım cuma günü. mekanım alsancak oluyor tabi, muzaffer izgü sokağı.
0
rain when i die
(05.01.18)
E tabi işim olmadığında büyük şehirdeysem tabi:) olduğum yerde yürüme mesafesinde her yer .. gezip alacaklarım varsa alıp sakin kafayla oturup bir şeyler içmek ..
0
vasilias
(05.01.18)
aynen. ben de kızılay'a gidip geri dönüyorum.
0
nickini degistiren yazar
(05.01.18)
Daima.
0
i m cool with that
(05.01.18)
Of çok sıkıldım bir dolanayım diye spontane çıkmam. Tek başıma çok gezerim ve severim ama her şeyimi planlayarak çıkıyorum çünkü evim uzak ve ulaşım zor.
0
jazzabel
(05.01.18)
(3)

30 gün günde 30 dk durmadan yapılan antrenman vardı?

gezegen olan pluton
Neydi bunun adı?
Neydi bunun adı?
0
gezegen olan pluton
(05.01.18)
30 day shred diye bir şey vardı, o mu ki
0
kobuzchu kiz
(05.01.18)
(bkz: insanity)
(bkz: p90)
(bkz: p90x)
0
kayranin kedisi
(05.01.18)
(bkz: hiit) olabilir mi?
0
femme vitale
(05.01.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.